ABILIFY Dozu Kullanma

Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği taktirde;

Enapril Tablet yemeklerle beraber, aç veya tok karına alınabilir.

Ortalama erişkin dozu:

1.Antihipertansif tedavide:

Başlangıç dozu;günde tek doz halinde 5 mg'dır.Doz, 1-2 hafta sonra alınan yanıta göre ayarlanır.İdame dozu; genellikle günde 10 ile 40 mg olup, 1 veya 2 defada verilir. Kan basıncı tek başına Enapril ile kontrol edilemiyorsa bir diüretik eklenebilir. Daha önceden diüretik tedavisi uygulanan hastalarda ve böbrek yetmezliği vakalarında (glomerüler filitrasyon oranının 30 ml/dak’nın altında olduğu vakalar) tedaviye 2.5 mg ile başlanmalıdır.

Mümkün olan vakalarda diüretik, Enapril tedavisine başlamadan 2-3 gün önce kesilmelidir.

2.Konjestif kalp yetmezliğinde :

Başlangıç dozu;Günde 2.5 mg'dır. Doz 1-2 hafta sonra,alınan klinik yanıta göre ayarlanır.İdame dozu:Günde 10 ila 40 mg arasında olup 1 veya 2 defada verilir.

3.Renovasküler hipertansiyonda; Bu hastalarda,arter basıncı ve böbrek fonksiyonları ACE inhibisyonuna karşı özel bir duyarlılık gösterirler.Bu nedenle tedaviye düşük dozla (5 mg/gün) başlanır ve alınan yanıta göre doz ayarlanır.Genellikle günde 20 mg yeterli olmaktadır.

Böbrek fonksiyon bozukluğunda doz ayarı; böbrek fonksiyonu normal ve kreatinin klerensi 80'in (ml/dk) üstünde olan hastalarda başlangıç dozu 5 mg/gün , böbrek fonksiyonunda hafif azalmanın söz konusu olduğu kreatinin klerensinin 30(ml/dk)’dan fazla 80’den düşük olduğu serum kreatinin değerinin 3(mg %) 'den az olduğu vakalarda başlangıç dozu 5 mg/gün , orta şiddetli yetmezlik vakalarında, kreatinin klerensinin 30(ml/dk) veya daha düşük olduğu, serum kreatinin değerinin 3(mg %) 'den yüksek olduğunda başlangıç dozu 2.5 mg/gün . Hemodializ hastalarında, dializ günlerinde başlangıç dozu 2.5 mg/ gün dozunda verilmelidir.

Not: Geriatrik hastaların ortalama erişkin dozuna karşın duyarlıkları azalmış veya artmış olabilir

AŞIRI DOZ ve TEDAVİSİ :

Aşırı doz kullanımı ile ilgili yeterli veri mevcut değildir. Ancak en sık görülebilecek bulgu geçici veya tedavi gerektirecek ölçüde bir hipotansiyondur. Gerekirse i.v. yoldan sıvı verilmelidir. Enalapril maleat dializle vücuttan uzaklaştırılabilir.

ABILIFY Etkileşimler

Nonsteroidal antienflamatuar analjezikler (özellikle indometazin), östrojen ve sempatomimetikler Enalaprilin antihipertansif etkisini antagonize edebilirler Potasyum tutucu diüretiklerle (amilorid, spironolakton, triamteren gibi) kullanılmamalıdır. Kemik iliği depresanları nötropeni riskini arttırır.Diüretikler ve renin salınımına yol açan ajanlarla kullanılması kan basıncında aşırı düşmeye yol açabilir.Enapril alkolün etkisini artırabilir.Allopurinol nötropeni riskini artırabilir.

Lityum tuzlarının serum konsantrasyonu artabilir. Diyetle fazla tuzlu verilmesi antihipertansif etkiyi azaltabilir.

ABILIFY Yan Etkileri

Enapril genellikle iyi tolere edilir. Yan etkilerin çoğu hafif ve geçici olup tedavinin kesilmesini gerektirmez. En sık görülen yan etkileri baş ağrısı, baş dönmesi ve yorgunluk hissidir. Nadir olarak aşağıdaki yan etkiler ortaya çıkabilir;

Kardiyovasküler sistem: Senkop, ortostatik hipotansiyon, çarpıntı, gögüs ağrısı.

Santral sinir sistemi:Uykusuzluk, parestezi, somnolans.

Gastrointestinal sistem:Karın ağrısı, bulantı, kusma, diyare.

Diğer; dispne, öksürük, anjioödem, pruritus, raş, hiperhidroz; BUN ve kreatininde geçici yükselmeler ortaya çıkabilir. Bu durum özellikle sıvı kaybı ve renovasküler hipertansiyonu olan hastalarda görülür. Serum potasyum seviyelerinde minimal bir yükselmeye yol açabilir. Hemoglobin ve hematokritte minimal düşme, karaciğer enzimlerinde minimal yükselme ve çok nadir olarak lökopeni görülebilir. Konjestif kalp yetmezliği nedeni ile Enapril alan hastaların %1'inde proteinüri saptanmıştır.

ABILIFY Hakkında Uyarılar Önlemler

Aşağıdaki tıbbi sorunların varlığı durumunda Enapril çok dikkatli kullanılmalıdır.

-Otoimmün hastalıklar, özellikle sistemik Lupus eritematozus (nötropeni veya agranülositoz riski artar),

-Kemik iliği depresyonu,

-Serebrovasküler yetmezlik,

-Diabetes mellitus (hiperkalemi riski),

-Hiperkalemi,

-Renal arter stenozu; bilateral veya soliter böbrekte (BUN, kreatinin yükselmesi),

-Renal fonksiyon bozukluğu (hiperkalemi riski artar, enalaprilat retansiyonu oluşur),

-Sodyum kısıtlaması veya diyaliz uygulanan hastalar (hipotansiyon riski),

-Primer karaciğer hastalıkları,

-Aort ve mitral stenozu, hipertrofik kardiyomiyopati,

-Primer hiperaldosteronizm,

-Böbrek transplantasyonu sonrası,

-Çok ender olarak ilk kullanımdan sonra semptomatik hipotansiyon görülebilir.

-Kan basınçları normal veya normalin alt sınırında seyreden konjestif kalp yetmezlikli hastalarda Enapril tedavisi kan basıncını daha da düşürebilir. 

-Böbrek yetmezliğinde ilacın doz veya kullanım sıklığının azaltılması gerekir.

-Diüretiklerle kombine tedavi sırasında böbrek fonksiyonu normal bile olsa bazen BUN ve kreatinin yükselebilir.

-Nadiren anjionörotik ödem ve fetal dispne ile karakterize larinks ödemine neden olduğu bildirilmiştir. Böyle durumlarda tedavi derhal kesilmeli ve uygun önlemler alınmalıdır. 

Gebelik ve Emzirme Dönemlerinde Kullanımı:

Hayvan deneylerinde fetal toksik etki saptandığından gebelikte kullanımı önerilmez.Genel kural olarak ACE inhibitörleri ile tedavi sırasında emzirmekten sakınılmalıdır. ACE inhibitörleri plasentadan geçtiği için,fetusun kan basıncını düzenleyen mekanizmaları bozabileceği düşünülebilir. İkinci ve üçüncü trimesterdeki ilaç kullanımı sonrası yeni doğanlarda oligohidraminos, hipotansiyon, oligüri, anüri vakaları ve kafatası kemikleşmesinde bozukluklar bildirilmiştir. Bu dönem içinde ilaç kullanımı prematüre ve düşük kilolu doğumlara yol açabilir. Bu nedenle tüm ACE inhibitörleri gibi Enalapril maleat gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde kullanılmamalıdır. Çocuklarda kullanım emniyeti ve etkinliği henüz saptanmamıştır.

ABILIFY

İlaç Formülü

Aripiprazol, 10-15-30 mg.

Endikasyon ları

Akut Şizofreni epizodlarının tedavisinde ve idame tedavisi sırasında klinik düzelmenin devamlılığında.

Kontrendikas yonları

Enapril'e karşı aşırı duyarlılığı bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.

  
İlaç Barkodu *8699726014150* 

Etken Maddesi
Aripiprazol 

ABILIFY 15 MG 28 TABLET

İthal, Beşeri bir ilaçdır.

ATARAX Dozu Kullanma

-Tablet: Ortalama dozaj premedikasyonda erişkinlerde ve 10 yaşın üzerindeki çocuklarda 5 mg/gün; 6-10 yaş arası çocuklarda 25 mg/gün ve 1-5 yaş arası çocuklarda 1 mg/kg/gün'dür. Diğer endikasyonlardaysa erişkinler ve 10 yaşın üzerindeki çocuklarda 37.5-75 mg/gün; 6-10 yaş arası çocuklarda 20-50 mg/gün ve 1-5 yaş arası çocuklarda 10-20 mg/gündür. -Şurup:Erişkinlerde doz günde ortalama 30-120 mg'dir (3-12 ölçek). Bu doz günde 2 veya 3 defada alınır. 1-6 yaş arası çocuklarda günde 3 kez 1 ölçek, 6-12 yaş arası çocuklarda günde 3 kez 2 ölçektir.

ATARAX Etkileşimler

Hipnotik ve antidepresifler gibi SSS ilaçlarının potansiyalizasyonu, antikolinerjik ilaçların (diğer antihistaminikler, nöroleptikler, antidepresif imipraminler) etkilerini artırma gibi durumlar göz önünde tutulmalıdır. Hidroksizinle MAO inhibitörlerinin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

ATARAX Yan Etkileri

Genellikle hafif karakterde ve geçici sedasyon, eksitasyon, konstipasyon, ağız kuruluğu, idrar retansiyonu, akomodasyon bozuklukları, yaşlılarda mental konfüzyon, doza bağlı olarak ta yorgunluk ve sersemlik hali görülebilir.

ATARAX Hakkında Uyarılar

Hidroksizin antihistaminiklerin etkilerine sahip olduğundan, narkotik ve narkotik olmayan analjezikler ve SSSdepresanlarının etkilerini güçlendirebileceği göz önünde tutulmalıdır. Motorlu araç ve dikkat isteyen gereç kullananlara verilmemelidir. Alkolün etkisini artırabileceğinden alkolle bir arada kullanılmamalıdır. Renal fonksiyon bozukluğunda dikkatle kullanılmalıdır. Üreme sürecinde doğrudan veya dolaylı bir etkisi saptanmamış olmakla birlikte gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle emziren annelerde kullanılması önerilmez.

ATARAX

İlaç Formülü

Film Tablet:Hydroxyzine HCl,25 mg Şurup:Hydroxyzine HCl,2 mg/ml

Endikasyon ları

Psikonörozlara bağlı anksiyete ve gerginliğin semptomatik tedavisinde ve anksiyetenin ortaya çıktığı organik hastalıklarda yardımcı tedavi olarak kullanılır. Kronik ürtiker, atopik ve kontakt dermatozlar gi-bi allerjik durumlara bağlı pruritler ve histaminle oluşan pruritlerin tedavisinde yararlıdır. Sedatif olarak pre-medikasyonda veya genel anesteziden sonra kullanıldığında, meperidin ve barbituratların etki-sini artırdığı için bunların pre-anestetik yardımcı tedavide kullanımları her hasta için ayrı ayrı ayarlanmalıdır. Hidroksizinin antianksiyete etkinliği uzun süreli (4 ayı geçen) tedavilerde sistematik klinik çalışmalarla teyit edilmemiştir. Bu durumda hekim kişisel olarak her hastayı periyodik olarak değerlendirmelidir. Hidroksizin ayrıca, akut alkol kesilmesindeki ajitasyonun tedavisinde, optiumlarla analjezi dozlarını azaltmak için, taşıt tutmalarını kontrol için, değişik sebepli ( Örn.postoperatif) bulantı ve kusmaları kontrol için kullanılabilir. Hidroksizin bazı tip kalp hastalıklarıyla beraber görülen anksiyete ve endişeyi kaldırmak özelliğiyle bu hastalarda yararlı olur.

Kontrendikas yonları

Hidroksizine karşı aşırı duyarlılık, kapalı açılı glokom, üriner retansiyon riski olan prostat hipertrofilerinde kontrendikedir.

İlaç Barkodu *8699624090058* 

Etken Maddesi
Hidroksizin HCL 

ATARAX 30 FILM TABLET 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

LUSTRAL Yan Etkileri

Klinik Çalışmalarda Elde Edilen Veriler; Depresyon ve obsesif kompulsif bozukluk için yapılan çok dozlu klinik çalışmalarda sertralin kullanımı ile plaseboya göre daha sık görülen yan etkiler: Otonom sinir sistem: ağız kuruluğu ve terleme artışı Santral ve periferik sinir sistemi: baş dönmesi ve tremor Gastrointestinal sistem: diyare/yumuşak gaita, dispepsi ve bulantı Psikiyatrik: iştahsızlık, uykusuzluk ve somnolans Üreme: seksüel disfonksiyon (esas olarak erkeklerde ejakülasyon gecikmesi) Obsesif kompulsif bozukluğu ve panik bozukluğu olan hastalarda gözlenen yan etki profili depresyon hastalarında görülenlere benzerdir. Pazarlama Sonrasında Elde Edilen Veriler: Pazarlama sonrasında sertralin alan hastalarda görülen ancak ilaçla muhtemel ilişkisi kanıtlanmamış olan advers olaylar aşağıda listelenmiştir. Advers olaylar Dünya Sağlık Örgütü'nün terminolojisine bağlı kalınarak sınıflandırılmışlardır. Seyrek; hastalarda  1/100 oranında görülen istenmeyen olayları, nadir; hastalarda  1/100 ile  1/1000 aralığında görülen istenmeyen olayları ve çok nadir; hastalarda  1/1000 oranında görülen istenmeyen olayları tanımlamak için kullanılmıştır. Otonom sinir sistemi: Nadir: midriazis; Çok nadir: priapizm Tüm vücut: Seyrek: asteni, halsizlik ve sıcak basması; Nadir: ateş; Çok nadir: alerjik reaksiyonlar, alerji Kardiyovasküler sistem: Seyrek: göğüs ağrısı, çarpıntı; Nadir: hipertansiyon, periorbital ödem, senkop ve taşikardi Santral ve periferik sinir sistemi: Seyrek: baş ağrısı, hareket bozuklukları (hiperkinezi, hipertoni, diş gıcırdatma veya yürüyüş şekli anormalliklerini de içeren ekstrapiramidal semptomlar), parestezi, hipoestezi; Nadir: migren; Çok nadir: koma, konvülsiyonlar. Ayrıca serotonin sendromu ile görülen belirti ve semptomlar bildirilmiştir: Bazı vakalarda serotonerjik ilaçların beraber kullanımı ile görülen bu yan etkiler, ajitasyon, konfüzyon, fazla terleme, diyare, ateş, hipertansiyon, rijidite ve taşikardiyi içerir. Endokrinolojik: Çok nadir: galaktore, hiperprolaktinemi ve hipotroidizm. Gastrointestinal sistem: Seyrek: karın ağrısı ve kusma; Çok nadir: pankreatit Hemopoietik sistem: Nadir: purpura; Çok nadir: değişmiş trombosit fonksiyonu, kanama anomalisi (epistaksis, gastrointestinal kanama veya hematüri gibi) lökopeni, ve trombositopeni Laboratuar değişiklikleri: Çok nadir: anormal klinik laboratuar sonuçları. Karaciğer / safra: Çok nadir: serum transaminazlarında (SGOT ve SGPT) asemptomatik artışlar, ciddi karaciğer olayları (hepatit, sarılık ve karaciğer yetmezliği dahil) Metabolik / beslenme: Çok nadir: hiponatremi ve serum kolesterolünde artış Psikiyatrik: Seyrek: ajitasyon, anksiyete; Nadir: depresif semptomlar, hallüsinasyon; Çok nadir: agresif reaksiyon ve psikoz Üreme: Seyrek: menstrual düzensizlikler Solunum: Çok nadir: bronkospazm Deri: Seyrek: döküntü; Nadir: alopesi; Çok nadir: anjioödem ve eritema multiforme gibi ciddi eksfoliatif deri hastalıklarına dair seyrek raporlar Üriner: Çok nadir: yüzde ödem ve üriner retansiyon Diğer: Çok nadir: sertralinin kesilmesinin ardından rapor edilen semptomlar. Bu semptomlar, ajitasyonu, anksiyeteyi, baş dönmesini, baş ağrısını, bulantıyı ve paresteziyi içerir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ 

LUSTRAL Hakkında Uyarılar

Monoamin Oksidaz İnhibitörleri Sertralin ile birlikte selektif MAO inhibitörü olan selegilin ve reversibl MAO inhibitörü olan moklobemid dahil, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) alan hastalarda, bazen fatal olabilen, ciddi reaksiyonlar bildirilmiştir. Bazı hastalarda serotonin sendromuna benzer görünümler meydana gelmiştir ki bu sendromun semptomları şunlardır: hipertermi, rijidite, miyokloni, vital bulgularda muhtemel hızlı dalgalanmalarla birlikte otonom değişkenlik, konfüzyon, irritabilite dahil mental durum değişiklikleri, deliryum ve komaya varabilen ileri derecede ajitasyon. Bu nedenle, sertralin MAOI ile kombine olarak veya MAOI tedavisinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Benzer şekilde, MAOI tedavisi başlatılacaksa sertralinin kesilmesinden sonra arada en az 14 gün bulunmalıdır (Kontrendikasyonları bölümüne bakınız). Diğer Serotonerjik İlaçlar Farmakodinamik etkileşme olasılığından dolayı, triptofan, fenfluramin veya 5-HT agonistleri gibi serotonerjik nörotransmisyonun etkilerini artıran ilaçlarla birlikte sertralin alınırken dikkatli olunmalı ve mümkünse bu kombinasyonlardan kaçınmalıdır (İlaç Etkileşmeleri bölümüne bakınız). Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI), Antidepresan veya Antiobsesif İlaçlardan Sertraline Geçiş SSRI'nden, antidepresanlardan veya antiobsesif ilaçlardan sertraline geçiş yapılırken, en uygun zamanlama konusunda sahip olunan kontrollü deneyimler sınırlıdır. Özellikle fluoksetin gibi uzun etkili ajanlardan sertraline geçerken dikkatli ve titiz bir medikal değerlendirme yapılmalıdır. Bir selektif serotonin geri alım inhibitöründen (SSRI) diğerine geçiş için gerekli arınma (wash out) zamanı belirlenmemiştir. Mani / Hipomani Aktivasyonu Erken klinik çalışmalar sırasında sertralin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık % 0.4'ünde mani veya hipomani aktivasyonu görülmüştür. Major duygulanım bozukluğu olan ve piyasadaki diğer antidepresanlarla ve antiobsesif ilaçlarla tedavi edilen hastaların küçük bir oranında da mani/hipomani aktivasyonu bildirilmiştir. Konvülsiyonlar Konvülsiyonlar antidepresan ve antiobsesif ilaçlar için potansiyel bir risktir. Sertralin, anstabil epilepsili hastalarda kullanılmamalı ve epilepsisi kontrol altında olan hastalar dikkatle gözetim altında tutulmalıdır. Hastada konvulsif nöbetler oluşursa sertralin tedavisi derhal kesilmelidir. İntihar Depresyonda intihar girişimi olasılığı bulunması ve belirgin remisyon oluşuncaya kadar devam edebilme ihtimali nedeni ile, hastalar tedavinin başlangıç dönemlerinde yakın olarak izlenmelidir. Vasıta Sürme/Makine Kullanma Sertralinin psikomotor performans üzerine hiç bir etkisi yoktur. Ancak psikotrop ilaçlar, vasıta sürme veya makine kullanma gibi potansiyel olarak tehlikeli işlerin yapılabilmesi için gerekli zihinsel ve fiziksel kabiliyetleri azaltabileceğinden, hasta gereğince uyarılmalıdır. Karaciğer Yetmezliğinde Kullanım Sertralin yoğun bir biçimde karaciğerde metabolize olur. Çok dozlu bir farmakokinetik çalışmada, normal kişilerle karşılaştırıldığında, hafif stabl sirozu bulunan hastalarda daha uzun eliminasyon yarı ömrü ve yaklaşık 3 kat artmış EAA (Eğri Altı Alanı) ve Cmaks bulunmuştur. Plazma proteinlerine bağlanmada iki grup arasında anlamlı bir farklılık olmamıştır. Sertralin karaciğer hastalığı olan kişilerde ihtiyatla kullanılmalıdır. Karaciğer bozukluğu olan hastalara daha düşük veya daha seyrek doz verilmelidir. Böbrek Yetmezliğinde Kullanım Sertralin büyük oranda metabolize olur. İdrarda değişmemiş ilacın atımı, eliminasyonun minör bir yoludur. Hafif ve orta şiddetli böbrek bozukluğu olanlarda (kreatinin klirensi 30-60 ml/dak) veya orta şiddetli ve şiddetli böbrek bozukluğu bulunanlarda (kreatinin klirensi 10 - 29 ml/dak) çok doz farmakokinetik parametreleri (EAA 0-24 ve Cmaks) belirgin fark göstermez. Yarı ömürleri yakın olmuştur ve plazma proteinlerine bağlanmada farklılık olmamıştır. Sertralinin düşük renal atılımından beklendiği gibi sertralin dozu, böbrek yetmezliğinin derecesine bağlı olarak ayarlanmak zorunda değildir. Çocuklarda Kullanım 6-17 yaş grubundaki depresyonlu veya obsesif kompulsif bozukluğu olan hastalarda sertralin yetişkinlerdekine benzer bir farmakokinetik profil gösterir. Hamilelikte Kullanım Hamilelik kategorisi C’dir. Gebelik esnasında, sertralin ancak öngörülen yararlar risklerden fazlaysa kullanılmalıdır. Emzirme Döneminde Kullanım Emziren annelerde kullanımı; doktor tarafından yararının riskinden daha fazla olduğu düşünülmedikçe önerilmemektedir. Eğer hamilelikte ve/veya emzirme döneminde sertralin kullanılıyorsa, hekim, sertralinin de dahil olduğu SSRI grubu antidepresanları kullanan bazı annelerin yenidoğan bebeklerinde rapor edilen, aniden kesilme reaksiyonlarıyla uyumlu semptomların da dahil olduğu semptomların bildirildiğinin farkında olmalıdır. Çocuk doğurma çağındaki kadınlar, sertralin alırken, uygun bir doğum kontrol yöntemi uygulamalıdırlar. Yaşlılarda Kullanım Yaşlılarda sertralinin etkinliği ile advers etkilerin tipi ve insidansı genç hastalarınki ile aynıdır

LUSTRAL Endikasyonları

LUSTRAL®, depresyon tedavisinde, hastalarda mani hikayesi olsun veya olmasın, endikedir. Tatminkar bir cevabı takiben, LUSTRAL® tedavisine devam edilmesi, depresyonun başlangıç epizodunun nüksünün veya yeni depresyon epizodlarının oluşmasının engellenmesinde etkilidir. LUSTRAL®, obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde endikedir. Başlangıçtaki yanıtı takiben, obsesif kompulsif bozukluğun uzun süreli tedavisinde, LUSTRAL®'in, 2 yıla kadar devamlı etkinliği, emniyeti ve tolerabilitesi gösterilmiştir. LUSTRAL®, obsesif kompulsif bozukluğu olan 6 yaşından büyük pediyatrik hastaların tedavisinde de endikedir. LUSTRAL®, agorafobi ile beraber seyreden panik bozukluk dahil olmak üzere panik bozukluğu tedavisinde endikedir. LUSTRAL®, travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde de endikedir. 
KONTRENDİKASYONLARI ( İlacın Kullanılmaması Gereken Durumlar ) : 
LUSTRAL®, sertraline hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda ve birlikte monoaminoksidaz inhibitörü alan hastalarda kontrendikedir. (Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız)

PASSIFLORA Yan Etkileri

Passiflora'nın bilinen zararlı bir yan etkisi yoktur

PASSIFLORA Hakkında Uyarılar

Dikkat gerektiren makinaları kullanmak zorunda olan kişilerde ve vasıta kullananlarda ilacın oluşturacağı santral depresif etki hatırda tutulmalıdır. Hamilelerde ancak doktor tavsiyesi ile kullanılabilir.

PASSIFLORA Endikasyonları

Huzursuzluk, endişe, adet görme ve menapoz dönemlerindeki ruhsal sıkıntı ve gerginlikler, uykusuzluk gibi şikayetlerin semptomatik tedavisinde kullanılır.

PROZAC Yan Etkileri

Fluoksetin ile yapılan plasebo-kontrollü klinik çalışmalarda hastalarda görüldüğü kaydedilen yan etkiler şunlardır. Sinir Sistemi: baş ağrısı, sinirlilik, uykusuzluk, sersemlik, anksiyete, titreme, baş dönmesi, yorgunluk libido azalması. Sindirim sistemi: bulantı diyare ağız kuruluğu, anoreksi, disepsi, kabızlık karın ağrısı, kusma, tat değişikliği. Deri: terleme, döküntü, kaşıntı. Genel: asteni, viral enfeksiyon, bacak ağrısı, görme bozukluğu, ateş. Solunum sistemi: üst solunum yolu enfeksiyonu, farenjit, nazal konjesyon, flu-like sendrom. Ürojenital sistem: seksüel disfonksiyon, sık idrara çıkma. Kardiyovasküler: ateş basması.

PROZAC Hakkında Uyarılar

Fluoksetin ile yapılan çalışmalarda %4 oranında döküntü ve /veya ürtiker görülmüştür. Nadirde olsa döküntü görülen hastalarda karaciğer, böbrek ve akciğerlerle de ilgili olabilen ciddi sistematik olaylar gelişebileceğinden alternatif etyolojisi bilinmeyen ya da benzer bir allarjik bulgu durumunda fluoksetin uygulaması durdurulmalıdır.Fluoksetin ile tedavi edilen hastaların %10-15'inde anksiyete, sinirlilik ve uykusuzluk görülmüş, %5 bu etkiler nedeniyle tedaviyi bırakmıştır.
Fluoksetin özellikle normal kilonun altındaki depresyonlu bireylerde belirgin kilo kaybına neden olabilir. Klinik çalışmalarda fluksetin ile tedavi edilen hastaların %1 kadarında hipomani ya da mani görüldüğü bildirilmiştir.
Birçok antidepresan alkole bağlı MSS depresyonunu arttırır. Bu nedenle diğer psikoaktif ilaçlarda olduğu gibi Prozac'ın alkolle birlikte kullanımı önerilmemektedir.
Fluoksetin ile tedavi edilmekte olan 6000'den fazla hasta arasından 12 hastada konvülsiyon izlenmiştir. Fluoksetin nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
İntihar etme riski yüksek olan hastalar tedavi başlangıcında yakından izlenmeli; aşırı dıoz alma olasılığını azaltmak için reçeteye yazılan miktar en azda tutulmalıdır. Dozda yapılacak değişiklikler plazmaya ancak bir kaç hafta sonra yansır.
Depresyonun yanı sıra sistematik hastalığı da bulunan hastalarda fluoksatin kullanımıyla ilgili yeterli veri bulunmadığından böyle hastalarda dikkatli olunmalıdır. Merkezi sinir sistemiyle ilgilidiğer bir ilacıda almakta olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Fluoksetin miyokardiyel enfarktüs ya da anstabl kalp rahatsızlığı geçirmiş bireylerdeki emniyeti araştırılmamıştır. Karaciğer yetmezliğinde fluoksetin norfiuoksetin atılım yarılanma süreleri uzayacağından sirozlu hastalarda doz azaltılmalı ya da doz aralığı uzatılmalıdır.
Fluoksatinin ciddi böbrak yetmezliği olanlarda kullanımıyla ilgili bilgilr kısıtlı olduğundan böyle hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Fluoksetin glisemik kontrolü etkileyebilir, fluoksetin uygulanan diabetli hastalarda antidiabetik ajan dozu ayarlanmalıdır.
Psikoaktif ilaçlar düşünme, karar verme ve motor becerileri etkileyebileceklerinden hastalar otomobil ve tehlikeli makine kullanma yönünden uyarılmalıdır.
Fluoksetin kullanan bazı hastalarda, özellikle yaşlılar, diüretik kullananlar ve volüm eksikliği bulunanlarda ilacın bırakılmasıyla ortadan kalkan hiponatremi görülmüştür. Fluoksetin ile bağlantısı kesin olarak bilinmemekle berber,Prozac tedavisindeki bazı hastalarda trombosit fonksiyonunun değiştiği ve/veya laboratuar testlerinde anormal sonuçlar alındığı kaydedilmiştir.
Hamilelerde emniyeti kanıtlanmadığından hamile kadınlarda gerekmedikçe kullanılmamalıdır. Çocuklarda güvenirliliği ve faydası kanıtlanmamıştır. Fluoksatinin yaşlı hastalarda kullanımı sistematik olarak araştırılmamıştır.

PROZAC Endikasyonları

Prozac depresyonunve buna eşlik eden anksiyetinin, ayrıca bulimia nervoza ve obsesif-kompülsif hstalık tedavisinde endikedir.

LAROXYL Yan Etkileri

En sık görülen yan etkiler tedavinin ilk birkaç günündeki uyuşukluk, ağız kuruluğu, baş dönmesi, kabızlık, akomodasyon bozuklukları, taşikardi, intraoküler basınç artması ve idrar tutukluğu gibi antikolinerjik etkilerdir; bunlar da zamanla genellikle azalır veya kaybolurlar. Yaşlı hastalar yan etkilere daha duyarlıdırlar ve tedaviye düşük dozda Laroxyl ile başlanmalıdır. Diğer yan etkiler nadirdir ve baş ağrısı, hipotansiyon, gastrointestinal bozukluklar, deri döküntüleri, tremor, cinsel fonksiyonda değişiklik ve idrar retansiyonunu kapsar. Kan diskrazileri, ikter, hipomani, konvülsiyon ve periferik nöropati görülen izole vakalar da bildirilmiştir. Amitriptilinin yüksek dozları ile veya kişinin aşırı dozda uygulaması ile kardiyak aritmilerin ve ciddi hipotansiyonun görülmesi olasıdır. Ayrıca, daha önceden kalp hastalığı bulunan hastalarda normal dozda bile görülebilirler. Mani ve paranoid hezeyanlar gibi psikoza bağlı belirtiler trisiklik antidepresan tedavisi sırasında şiddetlenebilirler.

LAROXYL Hakkında Uyarılar

Genç, yaşlı veya halsiz hastalarda ve kronik böbrek veya karaciğer hastalığı bulunanlarda dozların değiştirilmesi gerekebilir. Prostatik hipertrofi, üriner retansiyon, hipertiroidizm veya kan diskrazisi öyküsü olan hastalara Laroxyl verilirken dikkatli olunmalıdır. Trisiklik antidepresan alan hastalar düzenli gözlem altında tutulmalı, serebral ve kardiyak fonksiyon üzerindeki etkilerine özel bir dikkat gösterilmelidir. Laroxyl'in gebelikte özellikle de ilk trimesterde kullanımından kaçınılmalıdır. Gebeliğin son trimesterinde verilen trisiklik antidepresanlar yoksunluk semptomları, fetusta solunum depresyonu ve ajitasyon gibi yan etkilere neden olurlar. Amitriptilin anne sütüne geçebilir. Bu nedenle, emzirme sırasında Laroxyl'den kaçınılmalıdır. Epilepsi öyküsü veya geçirilmiş yeni konvülsiyon öyküsü olan hastalara Laroxyl verilmemelidir. Laroxyl, nöroleptikler, trankilizanlar, hipnotikler, analjezikler ve anestezikler gibi santral etkili ilaçlarla birlikte verilirse sedatif etkisi artabilir. Bu tip tüm ilaçlar gibi Laroxyl'in de, doz, uygulama ve kişisel duyarlılık gibi etkenlere çeşitli derecelerde bağımlı olarak, hastanın beceri gerektiren işlerdeki (araba kullanma, makine kullanma vs) performansını değiştirebileceği, hastalara söylenmelidir. Hastalara ayrıca, alkolün herhangi bir bozukluğu artırabileceği ve bu nedenle tedavi sırasında kullanılmaması gerektiği de söylenmelidir. Trisiklik antidepresan tedavisi sırasında verilen anestezi aritmi ve hipotansiyon riskini artırabilir. Eğer anestezi gerekliyse, anesteziste hastanın Laroxyl ile tedavi görmekte olduğu söylenmelidir. Amitriptilin guanetidin, betanidin veya debrizokin (Declinax) gibi adrenerjik nöron blokerlerinin ve muhtemelen klonidinin antihipertansif etkilerini azaltabilir. Laroxyl tedavisi sırasında tüm antihipertansif tedavinin gözden geçirilmesi tavsiye edilir. Tiroid ilaçları veya antikolinerjik ilaçlar alan hastalar yakından izlenmelidir. Laroxyl adrenalin, efedrin, izoprenalin, noradrenalin, fenilefrin ve fenilpropanolamin gibi sempatomimetik ajanlarla birlikte verilmemelidir. Barbitüratlar, amitriptilinin antidepresan etkisini azaltabilir, metilfenidat ise artırabilir. Depresyondaki hastalarda intihar olasılığı bulunduğu akılda tutulmalıdır ve özellikle tedavinin erken dönemlerinde hastalar dikkatle gözlenmelidirler. Amitriptilin ani olarak kesildiğinde yoksunluk semptomlarının ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu nedenle, uzun süreli kullanımdan sonra, özellikle Laroxyl, yüksek dozda verilmişse yavaş yavaş azaltarak kesilmelidir. Duyarlı kişilerde aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebilir.

LAROXYL Endikasyonları

Laroxyl, depresyon belirtilerinin giderilmesinde, özellikle endojen depresyonun tedavisinde endikedir.

XANAX ( 50 Tablet ) Yan Etkileri

Yan etkiler tedavinin başlangıcında gözlenir ve çoğunlukla tedavinin devamında veya doz azaltıldığında kaybolur. Xanax tedavisi sırasında en yaygın olumsuz reaksiyonun uyku hali olduğu saptanmıştır. Daha az oranda baş dönmesi, görme bulanıklığı, baş ağrısı, depresyon, uykusuzluk, sinirlilik/anksiyete, tremor, kilo kaybı koordinasyon bozuklukları, çeşitli mide-barsak ve otonom sinir sistemi belirtileridir. Panikle birlikte görülen hastalığı olanlarda en sık karşılaşılan yan etkilerde şunlardır: sedasyon/sersemleme, halsizlik, ataksi/koordinasyon bozukluğu ve peltek konuşma.

XANAX ( 50 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Xanax’ın primer teşhisin şizofreni olduğu hastalarda kullanılması öğütlenmemektedir. Alkolikler ve uyuşturucu alışkanlığı olanlar benzodiazepinlerle tedavide denetim altında tutulması gerekir. Primer depresyon belirtisi psikomotor yavaşlama olanlarda; bipolar depresyon hastalarında ve psikotik belirtiler gösterenlerde Xanax kullanılmamalıdır. Xanax kullanırken uyku hali ya da baş dönmesi gelişmediği saptanıncaya kadar hastalara motorlu taşıt ya da tehlikeli cihazlar kullanmamaları öğütlenmelidir. Diğer benzodiazepinlerde olduğu gibi, Xanax tedavisini birdenbire kesmekten kaçınılmalıdır. Ani kesmenin sonuçlarını önlemek için, dozaj tedricen azaltılmalıdır. İlacın ani bırakılması sonucu disfori, uykusuzluk, karın ve kas krampları, kusma, terleme, tremor ve bazen konvülziyonları kapsayabilen majör bir sendrom görülebilir. Bu belirti ve bulgulara, uzun sürelerle aşırı dozlar alan hastalarda daha sık rastlanmaktadır. Ağır depresyonlu ya da intihar eğilimli hastalara, ilaç kısıtlı miktarlarda reçete edilmelidir. Panikle birlikte görülen hastalıklar, birincil ve ikincil major depresyonlar ile birlikte görüldüğünden, bu hasta grubunda, tedavi edilmeyen vakalar arasında intihar oranı yüksektir. Bu yüzden, bu grup hastalarda, diğer psikotrop ilaçlarda olduğu gibi, Xanax da dikkatli reçete edilmelidir.Böbrek ya da karaciğer fonksiyonu bozukluğu olan hastaların tedavisinde geçerli önlemlere uyulmalıdır.18 yaşından küçük çocuklarda Xanax’ın etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmamıştır. Gebelikte Kullanım: Gebeliğin ilk 3 ayında Xanax kullanımından kaçınılmalıdır. Emzirme döneminde Kullanım: Birçok ilaç anne sütüne geçebildiğinden, ilaç kullanan annelerin emzirmemesi öğütlenmektedir. Dikkat! Bağımlılık yapabilir.

XANAX ( 50 Tablet ) Endikasyonları

1.Anksiyete durumları ( anksiyete nevrozları ) 2.Karma anksiyete-depresyon durumları 3.Nörotik ya da reaktif depresyon durumları 4.Başka hastalıklara eşlik eden anksiyete durumları, karma anksiyete-depresyon ya da nörotik depresyonlar 5.Panikle birlikte görülen hastalıklar

XANAX ( 30 Tablet ) Yan Etkileri

Yan etkiler tedavinin başlangıcında gözlenir ve çoğunlukla tedavinin devamında veya doz azaltıldığında kaybolur. Xanax tedavisi sırasında en yaygın olumsuz reaksiyonun uyku hali olduğu saptanmıştır. Daha az oranda baş dönmesi, görme bulanıklığı, baş ağrısı, depresyon, uykusuzluk, sinirlilik/anksiyete, tremor, kilo kaybı koordinasyon bozuklukları, çeşitli mide-barsak ve otonom sinir sistemi belirtileridir. Panikle birlikte görülen hastalığı olanlarda en sık karşılaşılan yan etkilerde şunlardır: sedasyon/sersemleme, halsizlik, ataksi/koordinasyon bozukluğu ve peltek konuşma.

XANAX ( 30 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Xanax’ın primer teşhisin şizofreni olduğu hastalarda kullanılması öğütlenmemektedir. Alkolikler ve uyuşturucu alışkanlığı olanlar benzodiazepinlerle tedavide denetim altında tutulması gerekir. Primer depresyon belirtisi psikomotor yavaşlama olanlarda; bipolar depresyon hastalarında ve psikotik belirtiler gösterenlerde Xanax kullanılmamalıdır. Xanax kullanırken uyku hali ya da baş dönmesi gelişmediği saptanıncaya kadar hastalara motorlu taşıt ya da tehlikeli cihazlar kullanmamaları öğütlenmelidir. Diğer benzodiazepinlerde olduğu gibi, Xanax tedavisini birdenbire kesmekten kaçınılmalıdır. Ani kesmenin sonuçlarını önlemek için, dozaj tedricen azaltılmalıdır. İlacın ani bırakılması sonucu disfori, uykusuzluk, karın ve kas krampları, kusma, terleme, tremor ve bazen konvülziyonları kapsayabilen majör bir sendrom görülebilir. Bu belirti ve bulgulara, uzun sürelerle aşırı dozlar alan hastalarda daha sık rastlanmaktadır. Ağır depresyonlu ya da intihar eğilimli hastalara, ilaç kısıtlı miktarlarda reçete edilmelidir. Panikle birlikte görülen hastalıklar, birincil ve ikincil major depresyonlar ile birlikte görüldüğünden, bu hasta grubunda, tedavi edilmeyen vakalar arasında intihar oranı yüksektir. Bu yüzden, bu grup hastalarda, diğer psikotrop ilaçlarda olduğu gibi, Xanax da dikkatli reçete edilmelidir.Böbrek ya da karaciğer fonksiyonu bozukluğu olan hastaların tedavisinde geçerli önlemlere uyulmalıdır.18 yaşından küçük çocuklarda Xanax’ın etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmamıştır. Gebelikte Kullanım: Gebeliğin ilk 3 ayında Xanax kullanımından kaçınılmalıdır. Emzirme döneminde Kullanım: Birçok ilaç anne sütüne geçebildiğinden, ilaç kullanan annelerin emzirmemesi öğütlenmektedir. Dikkat! Bağımlılık yapabilir.

XANAX ( 30 Tablet ) Endikasyonları

1.Anksiyete durumları ( anksiyete nevrozları ) 2.Karma anksiyete-depresyon durumları 3.Nörotik ya da reaktif depresyon durumları 4.Başka hastalıklara eşlik eden anksiyete durumları, karma anksiyete-depresyon ya da nörotik depresyonlar 5.Panikle birlikte görülen hastalıklar

MAJEZİK Yan Etkileri

Flurbiprofen tedavisi ile seyrek olarak görülen yan etkiler hafif şiddetle, doza bağlı ve geçicidirler.
Dispepsi, mide bulantısı, kusma, abdominal ağrı, gaz şikayetleri, diyare, konstipasyon, ürtiker, baş dönmesi, sinirlilik, kulak çınlaması, bulanık görme, vücut ağırlığı değişimleri.

MAJEZİK Hakkında Uyarılar

-Kronik olarak nonsteroidat antienflamatuar ilaçlarla tedavi edilen hastalarda önemi gastrointestinal yan etkilerin görülebileceği düşürülerek hastalar dikkatle takip edilmelidir.
-Diğer nonsteroid antienflamatuar ilaçlarda da olduğu gibi renal ve hepatik fonksiyon bozukluğu bilinen geçmişte böbrek veya karaciğer hastalığı geçirmiş kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.
-Kardiyak dekombansasyonu, hipertansiyon ve benzeri hastalıkları bulunan kişilerde sıvı retansiyonu ve ödem görülme ihtimaline karşı dikkatle kullanılmalıdır.
-Yapılan çalışmalarda 12 aydan fazla sürede günde 200 mg'lık dozda alınan flurbiprofenin kanama süresini uzatmadığını bildirilmiş olmasına rağmen özellikle anormal kanama potansiyeli olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Hamilelik ve laktasyonda kullanımı: Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda flurbiprofenin teratojenik etkisinin bulunmadığı gösterilmiş olmasına rağmen insanlar üzerindeki çalışmaların yetersizliğinden dolayı flurbiprofenin hamilalerde kullanılması tavsiye edilmez.
Proslaglandin inhibitörü ilaçların yeni doğanlar üzerindeki olası yan etkileri nedeniyle flurbiprofenin laktasyonda kullanılması tavsiye edilmez.

MAJEZİK Endikasyonları

Çeşitli nedenlere bağlı baş ve diş ağrıları, nevraljiler,
Adet sancıları,
Romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondolit, akut gut artrit, eklem romatizmaları, artrozlar, fumbago ve şiddetli radikülajilerin akut ve uzun süre semptomatik tedavileri,
Çeşitli cerrahi operasyonlar ve yumuşak doku travmalarına bağlı ağrı ve enflamatuar semptomların giderilmesi.
KBB ve stomatolojik rahatsızlıklardaki ağrı ve enflamasyonun giderilmesidir.

SUDAFED ( 30 Tablet ) Yan Etkileri

Uyku bozuklukları ve nadiren halusinasyon dahil merkezi sinir sistemi (MSS) uyarım semptomları görülebilir. İritasyonlu veya iritasyonsuz deri döküntüleri bazen görülmektedir. Psödoefedrin alan erkeklerde nadiren üriner retansiyona rastlanmaktadır; önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı bir faktör olabilir. 

BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ. 

SUDAFED ( 30 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiç bir presör etkisi olmamakla beraber, SUDAFED hafif-orta şiddette hipertansiyonu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Kontrendikasyonları ve İlaç Etkileşimlerine bakınız). Kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalarda Sudafed’in kan basıncı üzerindeki etkisi gözlenmelidir. Diğer sempatomimetik ilaçlarda olduğu gibi, SUDAFED de kalp hastalıkları, şeker hastalığı, hipertiroidizm, yüksek intraoküler basınç ve prostatik büyüme görülen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Şiddetli hepatik yetmezlik veya özellikle kardiyovasküler hastalığın eşlik ettiği orta-şiddetli derecede renal yetmezlik olduğunda ilacı kullanırken dikkatli olunmalıdır. Fertilite: SUDAFED’in insan fertilitesi üzerine etkileri ile ilgili hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı: Gebelik kategorisi C’dir. Sudafed ile hamileler ile ilgili olarak hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Hamile kadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır. Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etkisi bilinmemektedir. Sudafed’in emziren annelerde kullanımı, anneye beklenen yarar bebek için olası riskten fazla olmadıkça tavsiye edilmemektedir.

SUDAFED ( 30 Tablet ) Endikasyonları

SUDAFED, özellikle nazal mukoza ve sinüslerde olmak üzere üst solunum yolları mukoz membranında dekonjestan etki yapan bir maddedir ve alerjik rinit, vazomotor rinit, soğuk algınlığı ve grip gibi durumlarda semptomatik bir rahatlama sağlar. 

SUDAFED ( Şurup ) Yan Etkileri

Psödoefedrine bağlı ciddi ters etkiler çok nadiren görülür. Uyku bozuklukları ve nadiren halusinasyon dahil merkezi sinir sistemi (MSS) uyarım semptomları görülebilir. Ciltte irritasyonla birlikte veya irritasyonsuz döküntüler bazen görülmektedir. Psödoefedrin alan erkeklerde nadiren üriner retansiyona rastlanır; önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir. 

BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

SUDAFED ( Şurup ) Hakkında Uyarılar

Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiç bir presör etkisi olmamakla beraber, Sudafed Şurup, hafif veya orta şiddette hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bakınız Kontrendikasyonları ve İlaç Etkileşmeleri). Diğer sempatomimetik ajanlarda olduğu gibi, Sudafed Ekspektoran kalp hastalığı, diyabeti, hipertiroidizmi, göziçi basıncı yüksek veya prostat büyümesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliğinde (Child Pugh sınıflaması=C) veya orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalık da varsa dikkatli olunmalıdır (Bakınız Farmakokinetik Özellikleri). 

Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik:Gebelik kategorisi C. Psödoefedrin uzun süreden beri istenmeyen etkiler görülmeden yaygın bir şekilde kullanılmaktaysa da, gebelik sırasında kullanımıyla ilgili spesifik veriler bulunmamaktadır. Sudafed Şurup, eğer hekim ilacın gebe kadına sağlayacağı yararın, fötus üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa kullanılmalıdır. Emziren anneler: Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek doz psödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içinde bunun %0.5-0.7’sinin atılacağı tahmin edilmektedir. Sudafed Şurup, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa kullanılmalıdır. 

Makine ve taşıt aracı kullanımı: Herhangi bir etki yapması beklenmemektedir.

SUDAFED ( Şurup ) Endikasyonları

Sudafed, özellikle nazal mukoza, sinüslerde ve genel olarak üst solunum yolları mukozasında dekonjestan etki yapan bir maddedir ve allerjik rinit, vazomotor rinit, nezle, grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda burnu açarak ve burun akıntısını durdurarak semptomatik bir iyileşme sağlar.

INSOMIN Yan Etkileri

Insomin Draje çok iyi tolere edilmekle birlikte ender durumlarda ve özellikle tedavinin başlangıcında uyuklama hali, yorgunluk, ağız kuruluğu, nadiren baş ağrısı, baş dönmesi, idrar tutulduğu ve bulanık görme yapabilir. Ayrıca postural hipotansiyon görülebilir ise de bu durum kısa sürede doz azaltılması ile ya da kendiliğinden kaybolur. Nadiren taşikardi ve çarpıntı oluşabilir. Allerjik deri döküntüleri, karaciğer fonksiyon bozuklukları ve hiperbilirubinemi ender olarak bildirilmiştir. Bu gibi durumlarda ilaç kesilmelidir.

INSOMIN Hakkında Uyarılar

Bu gruptaki diğer ilaçlarda olduğu gibi Insomin Draje ile tedavi sırasında ve özellikle boğaz ağrısı, ateş ve gripal sempiomlara benzer belirtilerin görülmesinde kan sayımı yapılarak agranülositoz durumu araştırılmalıdır. Motorlu araç kullanan kişiler tarafından dikkatle alınmalıdır. Tedavinin ilk günlerinde görülen yorgunluk hissi, genelde bir kaç gün içinde kaybolur. Gebelerde: Opipramol ile gebelerde yapılmış yeterli ve kontrollü klinik çalışmalar yoktur. Bu nedenle gebelik sırasında kullanımı sakıncalı olup ancak beklenen terapötik yararın tetus üzerine olabilecek riskten daha üstün olduğu durumlarda Söz konusu olmalıdır. Emziklilerde: Emziren annelerin sütüne geçmekle birlikte bu miktar çok küçük olduğundan bebekte istenmeyen bir etki oluşturmaz.

INSOMIN Endikasyonları

Stres, anksiete, depresyonlar (reaktif ve nörotik tipte), depresyona bağlı huy değişiklikleri ile uyku bozuklukları, menopoz durumunun getirdiği sıkıntılar, ruhsal değişmeler, psikosomatik olgular.

PAROL ( 20 Tablet ) Yan Etkileri

Parasetamol nadiren alerjik ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarına ve makülopapüler döküntülere neden olabilir. Yine çok nadir olarak mide bulantısı görülebilir. Bu yan etkiler ilaç kesildiğinde ortadan kalkar. Uzun süreli kullanımda nadir olarak hemolitik anemi, trombositopenik purpura ve agranülositoz vakaları kaydedilmiştir.

PAROL ( 20 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Anemili veya kardiyak, pulmoner, renal ya da hepatik hastalıkları olan kişilerde doktor kontrolü olmadan kullanılmamalıdır. Analjezik ilaçlar doktora danışılmadan uzun süre kullanılmamalıdır. Karaciğeri etkileyen diğer ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda doktor önerisi ile kullanılmalıdır. 5 günden uzun süren ağrılarda, ateşi 39.5°C'den fazla olanlarda, 3 günden daha uzun süren ateşte ve tekrarlayan ateş vakalarında doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Hamilelikte kullanım: Hamilelikte dikkatli ve doktor kontrolü altında fayda-zarar ilişkisi gözönünde bulundurularak kullanılmalıdır. Emziren annelerde kullanım: Parasetamolün süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.

PAROL ( 20 Tablet ) Endikasyon ları

Baş ve diş ağrıları, migren, dismenore, miyalji, nevralji, tüm müsküloskeletal ve tonsilektomi ağrılarında analjezik; soğuk algınlığı, influenza ve diğer bakteriyel ve viral enfeksiyonlarda ise hem analjezik hem de antipiretik etki gösterir.

PAROL ( 30 Tablet ) Yan Etkileri

Parasetamol nadiren alerjik ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarına ve makülopapüler döküntülere neden olabilir. Yine çok nadir olarak mide bulantısı görülebilir. Bu yan etkiler ilaç kesildiğinde ortadan kalkar. Uzun süreli kullanımda nadir olarak hemolitik anemi, trombositopenik purpura ve agranülositoz vakaları kaydedilmiştir.

PAROL ( 30 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Anemili veya kardiyak, pulmoner, renal ya da hepatik hastalıkları olan kişilerde doktor kontrolü olmadan kullanılmamalıdır. Analjezik ilaçlar doktora danışılmadan uzun süre kullanılmamalıdır. Karaciğeri etkileyen diğer ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda doktor önerisi ile kullanılmalıdır. 5 günden uzun süren ağrılarda, ateşi 39.5°C'den fazla olanlarda, 3 günden daha uzun süren ateşte ve tekrarlayan ateş vakalarında doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Hamilelikte kullanım: Hamilelikte dikkatli ve doktor kontrolü altında fayda-zarar ilişkisi gözönünde bulundurularak kullanılmalıdır. Emziren annelerde kullanım: Parasetamolün süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.

PAROL ( 30 Tablet ) Endikasyonları

Baş ve diş ağrıları, migren, dismenore, miyalji, nevralji, tüm müsküloskeletal ve tonsilektomi ağrılarında analjezik; soğuk algınlığı, influenza ve diğer bakteriyel ve viral enfeksiyonlarda ise hem analjezik hem de antipiretik etki gösterir.

ACTIFED ( 30 Tablet ) Yan Etkileri

Psödoefedrin: Uyku bozukluğu ve nadiren halusinasyonlar şeklinde merkezi sinir sistemi uyarılması görülebilir. Nadiren psödoefedrin ile irritasyonla beraber veya irritasyon olmaxızın deri döküntüleri bildirilmiştir. Psödoefedrin alan erkeklerde zaman zaman üriner retansiyona rastlanmaktadır, mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir.

Triprolidin: Triprolidin sersemlik yapabilir. İrritasyonla beraber veya irritasyon olmaxızın deri döküntüleri bildirilmiştir. Ağız, burun ve boğazda kuruluk meydana gelebilir. Taşikardi bildirilmiştir. 

BEKLENMEYEN BIR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

ACTIFED ( 30 Tablet ) Hakkında Uyarılar

Psödoefedrin hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. ACTIFED antihipertansif ilaçlar, trisiklik antidepresanlar ya da başka sempatomimetik maddeler (dekonjestanlar, iştah kesiciler ve amfetamine benzer psikostimulanlar gibi) alan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Kontrendikasyonlar ve Diğer İlaçlarla Etkileşim’e bakınız). Diğer sempatomimetik ilaçlar gibi ACTIFED de hipertansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, hipertiroidizm, yüksek intraoküler basınç ve prostatik büyüme görülen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Actifed şurup sersemlik yapabilir (Taşıt aracı ve makine kullanımı üzerine etkileri’ne bakınız). Bu konuda objektif veriler bulunmamasına rağmen, ACTIFED kullananların aynı zamanda alkol veya merkezi sinir sistemi üzerine etkili başka sedatifler kullanmaktan kaçınmaları gerekir ACTIFED'in orta şiddetli ve şiddetli hepatik ve/veya renal fonksiyon bozuklukları görülen hastalarda özellikle kardiyovasküler hastalıkla birlikte olduğu durumlarda kullanılmasında dikkatli olmalıdır (Farmakokinetik özellikleri’ne bakınız). 

Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı: Gebelik kategorisi ‘’C’’ Psödoefedrin ve triprolidin uzun süreden beri istenmeyen etkiler görülmeden yaygın bir şekilde kullanılmaktaysa da, bunların gebelik sırasında kullanımları ile ilgili spesifik veriler bulunmamaktadır. Bu nedenle, gebe kadının bu ilaçtan sağlayacağı yarar ile ilacın, gelişmekte olan fetusa muhtemel riskler dengelenmek şartıyla kullanımına karar verilmelidir. Psödoefedrin ve triprolidin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etkisi bilinmemektedir. Emziren annelerde kullanımı ilacın anneye beklenen yararları bebeğe olan riskinden fazla olmadıkça kullanılmamalıdır. 

Taşıt ve makine kullanımı üzerine etkileri: Actifed şurup sersemlik yapabilir ve odituar yetenek testlerinde performansı azaltabilir. Antihistaminlere cevapta bireysel farklılıklar olabilir. Triprolidin alan hastalarda sersemlik gibi yan etkiler bildirildiği için , Actifed şurubun performansı ters yönde etkilemediğinden emin oluncaya kadar sürücülük yapmamalı, makine kullanmamalı veya tehlikeli etkinliklere katılmamalıdır (Uyarılar ve Önlemlere bakınız).

ACTIFED ( 30 Tablet ) Endikasyonları

Actifed şurup, özellikle nazal mukoza ve sinüsler gibi üst solunum yolu mukozalarının dekonjestanı ve histamin H1-reseptör antagonisti kombinasyonunun yararlı olduğu aşağıdaki üst solunum yolu hastalıklarının semptomatik tedavisinde kullanılır 

Alerjik nezle, vazomotor nezle, soğukalgınlığı ve grip

ACTIFED ( Şurup ) Yan Etkileri

Psödoefedrin: Uyku bozukluğu ve nadiren halusinasyonlar şeklinde merkezi sinir sistemi uyarılması görülebilir. Nadiren psödoefedrin ile irritasyonla beraber veya irritasyon olmaxızın deri döküntüleri bildirilmiştir. Psödoefedrin alan erkeklerde zaman zaman üriner retansiyona rastlanmaktadır, mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir.

Triprolidin: Triprolidin sersemlik yapabilir. İrritasyonla beraber veya irritasyon olmaxızın deri döküntüleri bildirilmiştir. Ağız, burun ve boğazda kuruluk meydana gelebilir. Taşikardi bildirilmiştir. 

BEKLENMEYEN BIR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

ACTIFED ( Şurup ) Hakkında Uyarılar

Psödoefedrin hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. ACTIFED antihipertansif ilaçlar, trisiklik antidepresanlar ya da başka sempatomimetik maddeler (dekonjestanlar, iştah kesiciler ve amfetamine benzer psikostimulanlar gibi) alan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Kontrendikasyonlar ve Diğer İlaçlarla Etkileşim’e bakınız). Diğer sempatomimetik ilaçlar gibi ACTIFED de hipertansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, hipertiroidizm, yüksek intraoküler basınç ve prostatik büyüme görülen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Actifed şurup sersemlik yapabilir (Taşıt aracı ve makine kullanımı üzerine etkileri’ne bakınız). Bu konuda objektif veriler bulunmamasına rağmen, ACTIFED kullananların aynı zamanda alkol veya merkezi sinir sistemi üzerine etkili başka sedatifler kullanmaktan kaçınmaları gerekir ACTIFED'in orta şiddetli ve şiddetli hepatik ve/veya renal fonksiyon bozuklukları görülen hastalarda özellikle kardiyovasküler hastalıkla birlikte olduğu durumlarda kullanılmasında dikkatli olmalıdır (Farmakokinetik özellikleri’ne bakınız). 

Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı: Gebelik kategorisi ‘’C’’ Psödoefedrin ve triprolidin uzun süreden beri istenmeyen etkiler görülmeden yaygın bir şekilde kullanılmaktaysa da, bunların gebelik sırasında kullanımları ile ilgili spesifik veriler bulunmamaktadır. Bu nedenle, gebe kadının bu ilaçtan sağlayacağı yarar ile ilacın, gelişmekte olan fetusa muhtemel riskler dengelenmek şartıyla kullanımına karar verilmelidir. Psödoefedrin ve triprolidin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etkisi bilinmemektedir. Emziren annelerde kullanımı ilacın anneye beklenen yararları bebeğe olan riskinden fazla olmadıkça kullanılmamalıdır. 

Taşıt ve makine kullanımı üzerine etkileri: Actifed şurup sersemlik yapabilir ve odituar yetenek testlerinde performansı azaltabilir. Antihistaminlere cevapta bireysel farklılıklar olabilir. Triprolidin alan hastalarda sersemlik gibi yan etkiler bildirildiği için , Actifed şurubun performansı ters yönde etkilemediğinden emin oluncaya kadar sürücülük yapmamalı, makine kullanmamalı veya tehlikeli etkinliklere katılmamalıdır (Uyarılar ve Önlemlere bakınız).

ACTIFED ( Şurup ) Endikasyon ları

Actifed şurup, özellikle nazal mukoza ve sinüsler gibi üst solunum yolu mukozalarının dekonjestanı ve histamin H1-reseptör antagonisti kombinasyonunun yararlı olduğu aşağıdaki üst solunum yolu hastalıklarının semptomatik tedavisinde kullanılır 

Alerjik nezle, vazomotor nezle, soğukalgınlığı ve grip

TETRADOX Yan Etkileri

Gastrointestinal: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, disfaji, enterekolit, anogenital bölgede inflamatuvar lezyonlar. Oral olarak alınan Tetradox hemen tamamen absorbe olduğundan, barsakların alt kısımlarıyla ilgili belirtilere nadiren neden olur. Deri: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (Bkz. Uyarılar/Önlemler) nadir olarak eksfoliyatif dermatit. Hipersensitivite reaksiyonları: Ürtiker,anjiyonörotik ödem, anafilaksi, anafilaktoid purpura, perikardit, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları. Bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde benign intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur. Kan: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni ve eozinofili. Uzun süre kullanıldığında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olduğu bilinmemektedir. 

TETRADOX Hakkında Uyarılar

 Tetrasiklin sınıfı ilaçların diş gelişimi sırasında kullanılması (hamileliğin ikinci yarısında, bebeklik ve 8 yaşına kadar olan çocuklukta) diş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kahverengi) neden olabilir. Bu advers reaksiyon,ilaçların uzun-dönem kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa dönem tedavilerde de gözlenmiştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir. Bundan dolayı, tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu yaş gruplarında, ancak diğer ilaçların etkisiz kalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır. Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güneş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmüştür. Direkt güneş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklin sınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabileceği söylenmeli ve deri eriteminin ilk bulgusunda tedaviye son verilmelidir. Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmış çalışmalarda, doksisiklinin böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanımı sırasında bu tür bir etkiye rastlanmamıştır. Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organizmalarda aşırı çoğalma olabilir. Eğer süperenfeksiyon meydana gelirse antibiyotiğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır. A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir. Laboratuvar testleri: Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulunduğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defa kanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoetik renal ve hepatik incelemeler dahil olmak üzere organ sistemlerinin periyodik laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır. Hamilelikte kullanımı (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Tetrasiklinler hamileliğin son yarısında, doğacak çocuğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri düşünülerek kullanılmaz. Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçtiğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (çoğunlukla iskelet gelişmesinin gecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermiştir. Embriyotoksisite belirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmüştür. Yeni doğanlar, Bebekler ve Çocuklarda Kullanımı: (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibula büyüme oranında bir azalma gözlenmiştir. İlaç kesildiğinde bu reaksiyonun geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir. Süt Verme Döneminde Kullanımı: Bu sınıfa ait bir ilaç alan süt veren kadınların sütünde tetrasiklinler mevcuttur. Bu nedenle süt veren kadınlarda kullanımı gerektiğinde, emzirmeye ara verilmelidir.

TETRADOX Endikasyonları

 Tetradox, duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu ürogenital sistem, solunum sistemi, yumuşak doku, gastrointestinal, oftalmik ve diğer çeşitli enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox endikedir: Rickettsiae (Kayalık Dağlar benekli humması, Q ateşi, tifüs ateşi ve tifüs grubu hastalıklar), Mycoplasma pneumoniae (PPLO, Eaton ajanı), psittakoz ve ornitroz etkenleri (Chlamydia psittaci), Lenfogranuloma venereum ve Granuloma inguinale etkenleri, Borrelia recurrentis. Gram-negatif bakteriler: Haemophilus ducreyi (yumuşak şankr), Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis, Vibrio cholerae, Campylobacter fetus, Brucella türleri (streptomisin ile beraber kullanılır), Actinobacillus actinomyecetemcomitans. Aşağıdaki mikroorganizmaların duyarlı suşlarının etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox kullanılır. Gram-negatif bakteriler: Escherichia coli, Enterobacter aerogenes, Shigella türleri, Mima türleri, Herellea türleri, Haemophilus influenzae (solunum yolu enfeksiyonları), Klebsiella türleri (solunum yolu ve üriner sistem enfeksiyonları). Gram-pozitif bakteriler: Streptokok türleri (organizmanın duyarlı olduğu gösterilirse), Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus solunum yolu, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları). Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda Tetradox alternatif tedavi olarak uygulanabilir: Treponema pallidum, Treponema pertenue, Listeira monocytogenes, Clostridium türleri, Bacillus anthracis, Fusobacterium fusiforme (Vincent enfeksiyonu), Actinomyces türleri. Diğer Kullanım Alanları Akut intestinal amibiyaziste, amibisidlere yardımcı olarak; ağır akne vakalarında yardımcı tedavi olarak, trahom; inklüzyon konjunktiviti; Chlamydia trachomatis'in etken olduğu erişkinlerdeki komplikasyonsuz üretral, endoservikal veya rektal enfeksiyonlar, Chlamydia trachomatis'in etken olduğu akut epididimo-orşit, Chlamydia trachomatis'in ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit; erişkinlerdeki komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonları (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) ve Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit.

MUSCORIL Yan Etkileri

AMPUL :
İ.M. uygulama sonrasında nadir olarak tansiyon düşmesi, geçici bilinç bulanıklığı veya eksitasyon bildirilmişitir.
Tiyokolsikaside karşı aşırı duyarlığa bağlı olarak deri belirtileri ortaya çıkabilir.
KAPSÜL :
Nadiren sindirim şikayetlerine (gastralji, ishal) yol açabilir.

MUSCORIL Hakkında Uyarılar

Hayvanlar üzerinde herhangi bir teratojen etki bildirilmemiştir. Bu deneysel çalışmalar, klinik veri bulunmadığı için ilacın insanlar üzerindeki malformasyon etkisinin belirlenmesine yeterli değildir.
Laktasyonda kullanımı :
İlacın anne sütüne geçtiği bilinmektedir.
Emziren kadınlarda ilacın hasta için önemi dikkate alınarak, ya ilaç ya da emzirme kesilmelidir.

MUSCORIL Endikasyonları

 Tiyokolsikosid aşağıda belirtilmiş olan durumlarda, ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisi amacıyla kullanılır:
- Tortikolis, dorsalji, lombalji gibi dejeneratif vertebra hastalıkları ve vertebranın statik patolojileri
- Spastisitenin eşlik ettiği travmatolojik ve nörolojik kökenli bozukluklar
- Rehabilitasyon sırasında 

MINOSET Yan Etkileri

Parasetamol nadiren alerjik ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarına ve makülopapüler döküntülere neden olabilir. Ilaç kesildiğinde ortadan kalkar.

MINOSET Hakkında Uyarılar

Anemili veya kardiyak, pulmoner, renal ya da hepatik hastalıkları olan kişilerde doktor kontrolü olmadan kullanılmamalıdır.

MINOSET Endikasyonları

Minoset hafif ve orta derecede ağrı kesici ve ateş düşürücü etki gösterir. Baş ve diş ağrıları, miyalji, nevralji, tüm müsküloskeletal ve tonsilektomi ağrılarında analjezik; soğuk algınlığı, influenza ve diğer bakteriyel ve viral enfeksiyonlarda ise hem analjezik hem de antipiretik etki gösterir

MINOSET

Etken Maddesi
Paracetamol + Propyphenazone + Caffeine

MINOSET PLUS 30 TABLET
Yerli, Beşeri bir ilaçdır. 

İlaç Formülü ;

- Şurup: 1 ölçek (5 ml) 150 mg parasetamol; - Tablet: 500 mg parasetamol içerir.
 

Kontrendikas yonları ;

Parasetamole karşı aşırı duyarlılık ve karaciğer hastalığı.
 

Etkileşimler ;

Tedavi dozunda etkileşim belirlenememiştir.

Dozu Kullanma ;

- Şurup: 1 yaşından küçük çocuklarda: Günde 3-4 defa 1/2 -1 ölçek; 1-5 yaş arası çocuklarda: Günde 3-4 defa 1 - 1½ ölçek; 6-12 yaş arası çocuklarda: Günde 3-4 defa 1½ - 3 ölçek Doz çocuğun yaşına ve kilosuna göre ayarlanmalıdır. Her 6 saatte bir 60 mg/kg/gün hesabıyla yani herbiri 15 mg/kg olarak 4 defada verilmelidir. Minoset pediatrik şurup bir bardak suya, süte veya meyve suyuna karıştırılarak da içilebilir. - Tablet: Günde 3-4 defa; erişkinlerde 1-2 tablet; 9-12 yaş arası 1 tablet; 6-9 yaş arası ½ tablet Doz Aşımı: Ilacın toksik dozlarda alımından sonraki 2-3 saat içinde bulantı, kusma, karın ağrıları oluşur. Ilaç henüz alınmışsa, Ipeka şurup ile kusturma veya gastrik aspirasyon ve lavaj yapılmalıdır. Antidot olarak 16 saat içinde asetil sistein veya metionin verilmelidir.

İlaç Barkodu ;
*8699546015610*

İlaç Fiyatı ;
4.75 YTL

Reçeteli Verilir

MUSCORIL


Etken Maddesi

Tiyokolşikosid

MUSCORIL 4 MG 20 KAPSUL
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

İlaç Formülü ;

4 mg Tiyokolsikosid Ampul
2 ml Enjeksiyonluk su Ampul
4 mg Tiyokolsikosid Kapsül
-------- Enjeksiyonluk su Kapsül

Endiskasyonları ;

Tiyokolsikosid aşağıda belirtilmiş olan durumlarda, ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisi amacıyla kullanılır:
- Tortikolis, dorsalji, lombalji gibi dejeneratif vertebra hastalıkları ve vertebranın statik patolojileri
- Spastisitenin eşlik ettiği travmatolojik ve nörolojik kökenli bozukluklar
- Rehabilitasyon sırasında 

Kontrendikas yonları ;

Tiyokolsikoside aşırı duayralılığı olanlarda, adate hipotonisinde, gevşek parolizide kontrendikedir.

Uyarılar Önlemler ;

Hayvanlar üzerinde herhangi bir teratojen etki bildirilmemiştir. Bu deneysel çalışmalar, klinik veri bulunmadığı için ilacın insanlar üzerindeki malformasyon etkisinin belirlenmesine yeterli değildir.
Laktasyonda kullanımı :
İlacın anne sütüne geçtiği bilinmektedir.
Emziren kadınlarda ilacın hasta için önemi dikkate alınarak, ya ilaç ya da emzirme kesilmelidir.
 

Etkileşimler ;


Herhangi bir etkileşim bildirilmemiştir. Ancak benser etkideki diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.

Dozu Kullanma ;

AMPUL :
Yetişkinler :
Günde 2 defa 1 ampul (4 mg) İ.M. uygulanır. Şiddetli kas kramplarında tedaviye günde 2 defa intramüsküler uygulanan 1 ampul (4 mg) ile başlanır. Ampul formu ile önerilen tedavi süresi 3-5 gündür. Gerekirse tedavi 5-7 gün, oral olarak günde 2 defa 2 kapsül (8 mg) ile sürdürülür. Fizik tedavi seanslarında hazırlık için; kas gevşetici etkinin elde edilmesi için gereken süre (İ.M. enjeksiyondan sonra 30-40 dakika) göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklarda :
Tiyokolsikosidin çocuklarda kullanımı önerilmektedir.
KAPSÜL:
Yetişkinlerde :
Günde 2 defa 2 kapsül (8 mg) uygulanır. tedavi süresi 5-7 gündür. Kapsüller tok karnına alınmalıdır. Şiddetli kas kramplarında tedaviye günde 2 defa intramüsküler uygulanan 1 ampul (4 mg) ile başlanır. Ampul formu ile önerilen tedavi süresi 3-5 gündür. Fizik tedavi seanlarında hazırlık için; kas gevşetici etkinin elde edilmesi için gereken süre (1-2 saat) göz önünde bulundurulmalıdır.
Çocuklarda :
Tiyokolsikosidin çocuklarda kullanımı önerilmektedir. 

İlaç Barkodu ;

*8699542150063*

İlaç Fiyatı ;

13.87 tl

reçeteli verilmektedir.

TETRADOX


İlaç Formulü ;

Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde; mutad doz; yetişkinlerde ve okul çocuklarında günde 3 kez 2'şer tablet, takiben 3 kez 1'er tablettir. İnatçı ve ciddi enfeksiyonlarda daha yüksek dozlar uygulanabilir. Üriner sistem enfeksiyonlarında piridyum antibakteriyel bir ilaçla kombine uygulandığında tedavi süresi 2 günü geçmemelidir. Çünkü, AZOSİLİN ile 2 günü aşan tedavilerin daha sonra tek başına uygulanacak ampisilin tedavisine göre daha yararlı olduğuna dair yeterli kanıt yoktur. DOZ AŞIMI Piridyumun doz aşımında: methemoglobinemi, hemolitik anemi, deri pigmentasyonu, böbrek ve karaciğer bozukluğu meydana gelebilir, arasıra karaciğer yetmezliği veya geçici, non-oligürik akut böbrek yetmezliği de görülebilir. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar hemolize eğilimlidir. Piridyumun akut doz aşımında hastanın midesi gastrik lavaj veya kusturarak hızla boşaltılmalıdır. Semptomatik ve destekleyici tedavi verilmelidir. İntravenöz 1-2 mg/kg'a metilen mavisi veya oral 100-200 mg askorbik asit methemoglobinemide gerileme ve siyanozun kaybolmasını sağlayacaktır. İnfantlarda piridyum doz aşımında, kan transfüzyonları başarılı olmuştur. Pirimidin kaynaklı akut renal yetmezlikte sıvı ve elektrolik dengesinin korunması için peritoneal diyaliz yararlı olabilir.
 

Kontrendikas yonları ;

Tetrasiklinlere bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.  
 

Etkileşimler ;

Bakteriyostatik ilaçlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir. Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral Tetradox tedavisi ile birlikte verilmemelidirler. Tetrasiklinlerin plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda antikoagülan dozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.

Dozu Kullanma ;

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; Erişkinler için mutad doz, tedavinin ilk gününde 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavisi günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mg olarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kronik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12 saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir. Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır. Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır. Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmüş dozlarda günde 300 mg Tetradox uygulanmalıdır. Streptokok enfeksiyonlarında Tetradox kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir. Chlamydia trachomatis'in etken olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar ve Chlamydia trachomatis ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg Tetradox verilmelidir. Chlamydia trachomatis'e bağlı akut epididimo-orşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır. 8 Yaşın Üzerindeki Çocuklar: Vücut ağırlığı 35 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte 4.4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2.2 mg/kg, erişkinlerde uygulanan doz aralıklarına bölünmüş olarak uygulanır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda günde 4.4 mg/kg'a dek çıkılabilir. 35 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normal erişkin dozları uygulanır. Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması, özofagusta iritasyon ya da ülserasyon riskini azaltır. Gastrik iritasyon olduğunda Tetradox'un yemek veya sütle alınması önerilir. Doksisiklinin absorpsiyonu, yemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, mutad dozlarda uygulanan Tetradox'un renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda akümülasyona neden olmadığını göstermektedir. Oral Tetradox kullanmakta olan hastalara alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, Tetradox'un absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı verilmemelidirler.

Etken Maddesi
Tetrasiklin HCL

TETRADOX 100 MG 14 KAPSÜL
Yerli, Beşeri bir ilaçdır. 

İlaç Barkodu ;

*8699517150302*

İlaç Fiyatı ;
5.32 YTL

Reçeteli Verilmektedir.

ACTIFED ( Şurup )


İlaç Formülü

Bir ölçek (5 ml) 30 mg psödoefedrin hidroklorür ve 1.25 mg triprolidin hidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: Şeker, metil paraben, sodyum benzoat, sarı kinolin.

Farmako lojik Ö.

Farmakodinamik Özellikleri:

Psödoefedrin, direkt ve indirekt sempatomimetik aktivitesi olan bir üst solunum yolları dekonjestanıdır. Psödoefedrin taşikardi oluşturması ve sistolik kan basıncını yükseltmesi ve merkezi sinir sistemini uyarması bakımından efedrinden daha az güçlüdür. Psödoefedrin, dekonjestan (burnu açıcı ve burun akıntısını durdurucu) etkisini 30 dakika içinde gösterir ve bu etki en az 4 saat devam eder. 

Triprolidin, güçlü, kompetitif bir histamin H1-reseptör antagonistidir. Bir alkilamin olarak, ilaç minimum antikolinerjik etkiye sahiptir. Triprolidin, tamamen veya kısmen histamin salıverilmesinin tetiklediği durumlarda semptomatik düzelme sağlar. Yetişkinlerde 2.5 mg’lık triprolidin tek bir dozunun oral uygulamasını takiben etkinin başlaması, deride histamin nedenli kızarıklık ve kabarcık oluşumunu önleme yeteneğiyle belirlendiği üzere 1-2 saat içindedir. Doruk etkisi yaklaşık 3 saatte meydana gelir ve aktivitesi sonra azalmakla beraber, tek bir dozdan 8 saat sonra, histamin nedenli kızarıklık ve kabarcık oluşumunu önemli oranda önlemeye devam eder.

Farmakokinetik Özellikleri: Emilim: Psödoefedrin ve triprolidin oral alımı takiben barsaklardan iyi emilir. Sağlıklı gönüllülere, 10 ml actifed şurup (2.5 mg triprolidin ve 60 mg psödoefedrin hidroklorür) uygulandıktan sonra aşağıdaki farmakokinetik değerler bulunmuştur: Triprolidin: Actifed şurubun alımını takiben 1.5 saat (Tmax) sonra ulaşılan doruk plazma konsantrasyonu 6.0 ng/mldir. Psödoefedrin: Actifed şurup uygulamasını takiben 1.5 saat sonra psödoefedrinin Cmax değeri yaklaşık 180 ng/ml’dir. Dağılım: Şurup için psödoefedrinin sanal dağılım hacmi (Vd/F) yaklaşık 2.8 litre/kg’dır. Triprolidinin sanal dağılım hacmi yaklaşık 7.5 litre/kg’dır. 

Metabolizma ve eliminasyon:Psödoefedrin: Plazma yarılanma – ömrü yaklaşık 5.5 saattir. Psödoefedrin, karaciğerde N-demetilasyon yoluyla aktif bir metabolit olan norpsödoefedrine kısmen metabolize olur. Psödoefedrin ve metaboliti idrar yolu ile dışarı atılmaktadır. Dozun %55 ile %75'i değişikliğe uğramadan idrar yolu ile dışarı atılır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.13 saat-1’tir. İdrar asitleştirildiğinde psödoefedrinin idrar yolu ile atım hızı artmaktadır. Bunun tersine idrar pH'ı arttıkça idrar yolu ile atım hızı azalmaktadır. Triprolidin: Yarılanma ömrü yaklaşık 3.2 saattir. Hayvanlar üzerinde yapılan hepatik mikrozomal enzim araştırmaları esas olarak toluen metil grubunun oksitlenmiş bir ürünü ile birkaç triprolidin metabolitinin varlığını göstermiştir. İnsanda verilen dozun sadece %1'inin 24 saatlik bir süre içinde değişikliğe uğramamış triprolidin olarak dışarı atıldığı kaydedilmiştir. Triprolidinin görünür toplam vücut klerensi(Cl/F) yaklaşık 30-37 ml/dak/kg’dır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.26 saat-1’dir. TM: Actifed GlaxoSmithKline şirketler grubunun tescilli markasıdır.

Renal Yetmezlikte Farmakokinetik: Çeşitli derecelerde renal yetmezlik olan hastalarda tek doz Duact kapsül (8 mg akrivastin+60 mg psödoefedrin) uygulanmasını takiben orta şiddetli ve şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin Cmax değeri sağlıklı gönüllülerdeki Cmax değerlerine nazaran 1.5 kat artmıştır. Tmax renal yetmezlikten etkilenmemiştir. t1/2 hafif ve şiddetli renal yetmezlikte sağlıklı gönüllülere nazaran sırayla 3 ve12 kat artmıştır. Renal yetmezlik olan hastalarda Actifed şurup veya triprolidin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. 

Hepatik yetmezlikte farmakokinetik: Hepatik yetmezlikte Actifed şurup, triprolidin veya psödoefedrin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. 

Yaşlılarda farmakokinetik: Yaşlı gönüllülerde Duact kapsül (8 mg akrivastin+60 mg psödoefedrin) verilmesini takiben, t1/2 sağlıklı gönüllüllere nazaran 1.4 kat artmıştır. Görünen Cl/F sağlıklı gönüllülerdekinin 0.8’idir ve Vd/F esas olarak değişmemiştir. Yaşlılarda Actifed şurup veya triprolidin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur.

Kontrendikas yonları

ACTIFED daha önce bu ilaca ve ilacın bileşiklerine ve akrivastine aşırı duyarlılığı olan bireyler için kontrendikedir. Hipertansiyon ve koroner arter hastalıkları olanlarda, hepatik yetmezlikte kontrendikedir. Daha önceki iki hafta içinde monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri almış (antibakteryal ajan furazolidon dahil) veya almaya devam eden hastalarda kontrendikedir. Psödoefedrin ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Etkileşim ler

ACTIFED'in dekonjestanlar, trisiklik antidepresanlar, iştah kesiciler ve amfetamin-benzeri psikostimulanlar gibi sempatomimetik aminlerin katabolizmasını engelleyen monoamin oksidaz inhibitörleri(furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Psödoefedrin içermesinden dolayı ACTIFED, bretilyum, betanidin, guanitidin, debrizokin, metildopa, alfa ve beta-adrenerjik bloker ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirebilir. Objektif veriler olmamakla beraber, Actifed şurup kullananlar alkol ve diğer merkezi etkili sedatiflerle birlikte kullanmaktan kaçınmalıdır.

Dozu Kullanma

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; 

12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde: Günde 3-4 kez 10 ml (2 ölçek) Maximum günlük doz 40 ml (10 mg triprolidin hidroklorür ve 240 mg psödoefedrin hidroklorür) 

6 - 11 yaş arasındaki çocuklarda: Günde 3-4 kez 5 ml (1 ölçek)(1.25 mg triprolidin hidroklorür ve 30 mg psödoefedrin hidroklorür) Maximum günlük doz: 20 ml (5 mg triprolidin hidroklorür ve 120 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2 - 5 yaş arasındaki çocuklarda: Günde 3-4 kez 2.5 ml (1/2 ölçek)(0.625 mg triprolidin hidroklorür ve 15 mg psödoefedrin hidroklorür) Maximum günlük doz: 10 ml(2.5 mg triprolidin hidroklorür ve 60 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2 yaş altı çocuklar: Hekimin önerisi dışında 2 yaş altı çocuklarda Actifed şurup kullanılmamalıdır. 

6 ay ile 2yaştan küçük arasındaki çocuklarda: Günde 3-4 kez 1.25 ml (1/4 ölçek) (0.31 mg triprolidin hidroklorür ve 7.5 mg psödoefedrin hidroklorür) Maximum günlük doz:5 ml (1.25 mg triprolidin hidroklorür ve 30 mg psödoefedrin hidroklorür) 

Yaşlılar: Normal yetişkin dozu uygundur (Farmakokinetik özellikleri’ne bakınız). 

Hepatik yetmezlik: Hafif ve orta şiddetli hepatik yetmezlikte normal yetişkin dozu uygundur, fakat yine de dikkatli olmalıdır. Şiddetli yetmezlik için Kontrendikasyonları’na bakınız. 

Renal yetmezlik: Orta şiddetli ve şiddetli renal yetmezliği ve özellikle birlikte kardiyovasküler hastalığı olan hastalara verirken dikkatli olmalıdır (Farmakokinetik özellikleri’ne bakınız).

Aşırı Dozaj Semptom ve belirtileri: Actifed şurup aşırı dozajında önerilen dozlarda görülen istenmiyen etkilere ilaveten letarji, baş dönmesi, ataksi, güçsüzlük, hipotonisite, solunum yetmezliği, deri ve mukoz membranların kuruması, hiperpireksi, hiperaktivite, tremor, konvülsiyonlar, iritabilite, huzursuzluk, palpitasyon ve hipertansiyon görülebilir. 

Tedavi: Solunumu destekleyici, koruyucu ve konvulsiyonları kontrol edici gerekli önlemler alınmalıdır. Gerektiğinde, gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekli olabilir. İstendiğinde, psödoefedrin atımının hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir ,fakat bu prosedür bugün tartışmalıdır. Aşırı dozajda diyalizin değeri bilinmemektedir; fakat 4 saatlik hemodiyaliz, 60 mg psödoefedrin ve 8 mg akrivastin içeren bir kombinasyon preparatında psöefedrinin toplam vücuttaki miktarının %20’sini uzaklaştırmıştır. 

Saklama Koşulları 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz.


Etken Maddesi
Triprolidin HCl + Pseudoephedrine HCl HCl 

ACTIFED 150 ML ŞURUP 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

İlaç Barkodu *8699522575176* 

İlaç Fiyatı 5.07 YTL
Reçeteli Verilir. 

İlaç Fiyat bilgileri T.C Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenmiş ve İlaç Bilgi sistemimizde 12 Şubat, Salı 2009 tarihinde güncellenmiştir.

ACTIFED ( 30 Tablet )


İlaç Formülü

Bir tablet 60 mg psödoefedrin hidroklorür ve 2.5 mg triprolidin hidroklorür içerir. Her beyaz, yuvarlak dışbükey ve çentikli tablet "ACTIFED M2A" kodludur.

Farmako lojik Ö.

Farmakodinamik Özellikleri:

Psödoefedrin, direkt ve indirekt sempatomimetik aktivitesi olan bir üst solunum yolları dekonjestanıdır. Psödoefedrin taşikardi oluşturması ve sistolik kan basıncını yükseltmesi ve merkezi sinir sistemini uyarması bakımından efedrinden daha az güçlüdür. Psödoefedrin, dekonjestan (burnu açıcı ve burun akıntısını durdurucu) etkisini 30 dakika içinde gösterir ve bu etki en az 4 saat devam eder. 

Triprolidin, güçlü, kompetitif bir histamin H1-reseptör antagonistidir. Bir alkilamin olarak, ilaç minimum antikolinerjik etkiye sahiptir. Triprolidin, tamamen veya kısmen histamin salıverilmesinin tetiklediği durumlarda semptomatik düzelme sağlar. Yetişkinlerde 2.5 mg’lık triprolidin tek bir dozunun oral uygulamasını takiben etkinin başlaması, deride histamin nedenli kızarıklık ve kabarcık oluşumunu önleme yeteneğiyle belirlendiği üzere 1-2 saat içindedir. Doruk etkisi yaklaşık 3 saatte meydana gelir ve aktivitesi sonra azalmakla beraber, tek bir dozdan 8 saat sonra, histamin nedenli kızarıklık ve kabarcık oluşumunu önemli oranda önlemeye devam eder.

Farmakokinetik Özellikleri: Emilim: Psödoefedrin ve triprolidin oral alımı takiben barsaklardan iyi emilir. Sağlıklı gönüllülere, 10 ml actifed şurup (2.5 mg triprolidin ve 60 mg psödoefedrin hidroklorür) uygulandıktan sonra aşağıdaki farmakokinetik değerler bulunmuştur: Triprolidin: Actifed şurubun alımını takiben 1.5 saat (Tmax) sonra ulaşılan doruk plazma konsantrasyonu 6.0 ng/mldir. Psödoefedrin: Actifed şurup uygulamasını takiben 1.5 saat sonra psödoefedrinin Cmax değeri yaklaşık 180 ng/ml’dir. Dağılım: Şurup için psödoefedrinin sanal dağılım hacmi (Vd/F) yaklaşık 2.8 litre/kg’dır. Triprolidinin sanal dağılım hacmi yaklaşık 7.5 litre/kg’dır. 

Metabolizma ve eliminasyon:Psödoefedrin: Plazma yarılanma – ömrü yaklaşık 5.5 saattir. Psödoefedrin, karaciğerde N-demetilasyon yoluyla aktif bir metabolit olan norpsödoefedrine kısmen metabolize olur. Psödoefedrin ve metaboliti idrar yolu ile dışarı atılmaktadır. Dozun %55 ile %75'i değişikliğe uğramadan idrar yolu ile dışarı atılır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.13 saat-1’tir. İdrar asitleştirildiğinde psödoefedrinin idrar yolu ile atım hızı artmaktadır. Bunun tersine idrar pH'ı arttıkça idrar yolu ile atım hızı azalmaktadır. Triprolidin: Yarılanma ömrü yaklaşık 3.2 saattir. Hayvanlar üzerinde yapılan hepatik mikrozomal enzim araştırmaları esas olarak toluen metil grubunun oksitlenmiş bir ürünü ile birkaç triprolidin metabolitinin varlığını göstermiştir. İnsanda verilen dozun sadece %1'inin 24 saatlik bir süre içinde değişikliğe uğramamış triprolidin olarak dışarı atıldığı kaydedilmiştir. Triprolidinin görünür toplam vücut klerensi(Cl/F) yaklaşık 30-37 ml/dak/kg’dır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.26 saat-1’dir. TM: Actifed GlaxoSmithKline şirketler grubunun tescilli markasıdır.

Renal Yetmezlikte Farmakokinetik: Çeşitli derecelerde renal yetmezlik olan hastalarda tek doz Duact kapsül (8 mg akrivastin+60 mg psödoefedrin) uygulanmasını takiben orta şiddetli ve şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin Cmax değeri sağlıklı gönüllülerdeki Cmax değerlerine nazaran 1.5 kat artmıştır. Tmax renal yetmezlikten etkilenmemiştir. t1/2 hafif ve şiddetli renal yetmezlikte sağlıklı gönüllülere nazaran sırayla 3 ve12 kat artmıştır. Renal yetmezlik olan hastalarda Actifed şurup veya triprolidin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. 

Hepatik yetmezlikte farmakokinetik: Hepatik yetmezlikte Actifed şurup, triprolidin veya psödoefedrin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. 

Yaşlılarda farmakokinetik: Yaşlı gönüllülerde Duact kapsül (8 mg akrivastin+60 mg psödoefedrin) verilmesini takiben, t1/2 sağlıklı gönüllüllere nazaran 1.4 kat artmıştır. Görünen Cl/F sağlıklı gönüllülerdekinin 0.8’idir ve Vd/F esas olarak değişmemiştir. Yaşlılarda Actifed şurup veya triprolidin ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur.

Kontrendikas yonları

ACTIFED daha önce bu ilaca ve ilacın bileşiklerine ve akrivastine aşırı duyarlılığı olan bireyler için kontrendikedir. Hipertansiyon ve koroner arter hastalıkları olanlarda, hepatik yetmezlikte kontrendikedir. Daha önceki iki hafta içinde monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri almış (antibakteryal ajan furazolidon dahil) veya almaya devam eden hastalarda kontrendikedir. Psödoefedrin ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir. 

Etkileşim ler

ACTIFED'in dekonjestanlar, trisiklik antidepresanlar, iştah kesiciler ve amfetamin-benzeri psikostimulanlar gibi sempatomimetik aminlerin katabolizmasını engelleyen monoamin oksidaz inhibitörleri(furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Psödoefedrin içermesinden dolayı ACTIFED, bretilyum, betanidin, guanitidin, debrizokin, metildopa, alfa ve beta-adrenerjik bloker ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirebilir. Objektif veriler olmamakla beraber, Actifed şurup kullananlar alkol ve diğer merkezi etkili sedatiflerle birlikte kullanmaktan kaçınmalıdır.

Dozu Kullanma

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) 

12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde: Günde 3 veya 4 kez 1 tablet. Maksimum günlük doz 4 tablet 

6-11 yaş arasındaki çocuklarda: Günde 3 veya 4 kez ½ tablet. Maksimum günlük doz 4 kez ½ tablet. 6 yaşından küçük çocuklar için Actifed'in şurup formu kullanılmalıdır. 

Yaşlılarda :Normal yetişkin dozu uygundur. (Farmakokinetik Özellikleri’ne bakınız) 

Hepatik yetmezlik: Hafif ve orta şiddetli hepatik yetmezlikte normal yetişkin dozu uygundur, fakat yine de dikkatli olmalıdır. Şiddetli yetmezlik için Kontrendikasyonları’na bakınız. 

Renal yetmezlik: Orta şiddetli ve şiddetli renal yetmezliği ve özellikle birlikte kardiyovasküler hastalığı olan hastalara verirken dikkatli olmalıdır (Farmakokinetik özellikleri’ne bakınız).

Aşırı Dozaj Semptom ve belirtileri: Actifed tablet aşırı dozajında önerilen dozlarda görülen istenmiyen etkilere ilaveten letarji, baş dönmesi, ataksi, güçsüzlük, hipotonisite, solunum yetmezliği, deri ve mukoz membranların kuruması, hiperpireksi, hiperaktivite, tremor, konvülsiyonlar, iritabilite, huzursuzluk, palpitasyon ve hipertansiyon görülebilir. 

Tedavi: Solunumu destekleyici, koruyucu ve konvulsiyonları kontrol edici gerekli önlemler alınmalıdır. Gerektiğinde, gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekli olabilir. İstendiğinde, psödoefedrin atımının hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir, fakat bu prosedür bugün tartışmalıdır. Aşırı dozajda diyalizin değeri bilinmemektedir; fakat 4 saatlik hemodiyaliz, 60 mg psödoefedrin ve 8 mg akrivastin içeren bir kombinasyon preparatında psöefedrinin toplam vücuttaki miktarının %20 sini uzaklaştırmıştır. 

Saklama Koşulları 

25°C'nin altında ve kuru bir yerde saklayınız. Işıktan koruyunuz.

İlaç Barkodu *8699522015245* 

Etken Maddesi
Triprolidin HCl + Pseudoephedrine HCl HCl 

ACTIFED 60 MG 30 TABLET 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

PAROL ( 30 Tablet )


İlaç Formülü

Parol tablet; her tablette 500 mg parasetamol içerir.

Farmako lojik Ö.

Kontrendikas yonları

Parasetamole karşı aşırı duyarlılık ve karaciğer hastalıkları olan kişilerde kontrendikedir.

Etkileşim ler

Tedavi dozunda etkileşim belirlenememiştir. Yüksek dozda ve uzun süreli kullanımda antikoagülan ilaçların etkisini arttırmaktadır. Uzun süreli yüksek dozlarda kullanılan parasetamol, kumarin, indantoin türevleri ile fenotiazinlerle etkileşebilir, ürinez, 5-hidroksi-indol asetik testinde yanlış pozitif sonuç verebilir.

Dozu Kullanma

Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde; 12 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde tavsiye edilen Parol Tablet dozajı, gerekli oldukça her 4-6 saatte bir 500 mg - 1 gr (1-2 tablet)'dır. Maksimum günlük doz 6 tablettir. 6-12 yaş arası çocuklarda ise gerekli oldukça her 4-6 saatte bir 250 mg - 500 mg (1/2-1 tablet)'dır. Maksimum günlük doz 4 tablettir. Çocuklarda 4 saatten daha sık aralarla ve 24 saatte toplam 4 dozdan daha fazla verilmemelidir. 6 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır. DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ: İlacın toksik dozlarda alımından sonraki 2-3 saat içinde bulantı, kusma, karın ağrıları oluşur. Methemoglobin, deri mukoza, parmak tırnaklarında siyanoz, akut aşırı doz veya yüksek dozların uzun süreli kullanımı karaciğer hasarı (parasetamol aşırı dozunda doza bağlı bir komplikasyondur. 12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.10 g'ın üzerinde alan yetişkinlerde toksisite görülmesi muhtemeldir.), SSS stimülasyonu, daha sonra depresyon, stupor, hipotermi, çabuk soluma, düzensiz hızlı ve zayıf nabız, düşük kan basıncı, dolaşım yetmezliği, koma, hepatik nekroz, sarılık, geçici azotemi, renal tübüler nekroz, hipoglisemi, metabolik asidoz, serebral ödem görülebilir. İlaç henüz alınmışsa, İpeka şurup ile kusturma veya gastrik aspirasyon ve lavaj yapılmalıdır. Antidot olarak 16 saat içinde asetil sistein verilmelidir. Aktif kömür ve toz katartikler, oral verilen asetil sisteinin absorpsiyonunu azaltabileceğinden bu maddelerin uygulanmasından kaçınılmalıdır. Hemodiyaliz, hemoperfüzyon yapılabilir. Peritoneal diyaliz etkisizdir.

İlaç Barkodu *8699560010745* 

Etken Maddesi
Paracetamol 

PAROL 500 MG 30 TABLET
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

PAROL ( 20 Tablet )


İlaç Formülü

Parol tablet; her tablette 500 mg parasetamol içerir.

Farmako lojik Ö.

Kontrendikas yonları

Parasetamole karşı aşırı duyarlılık ve karaciğer hastalıkları olan kişilerde kontrendikedir.

Etkileşim ler

Tedavi dozunda etkileşim belirlenememiştir. Yüksek dozda ve uzun süreli kullanımda antikoagülan ilaçların etkisini arttırmaktadır. Uzun süreli yüksek dozlarda kullanılan parasetamol, kumarin, indantoin türevleri ile fenotiazinlerle etkileşebilir, ürinez, 5-hidroksi-indol asetik testinde yanlış pozitif sonuç verebilir.

Dozu Kullanma

Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde; 12 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde tavsiye edilen Parol Tablet dozajı, gerekli oldukça her 4-6 saatte bir 500 mg - 1 gr (1-2 tablet)'dır. Maksimum günlük doz 6 tablettir. 6-12 yaş arası çocuklarda ise gerekli oldukça her 4-6 saatte bir 250 mg - 500 mg (1/2-1 tablet)'dır. Maksimum günlük doz 4 tablettir. Çocuklarda 4 saatten daha sık aralarla ve 24 saatte toplam 4 dozdan daha fazla verilmemelidir. 6 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır. DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ: İlacın toksik dozlarda alımından sonraki 2-3 saat içinde bulantı, kusma, karın ağrıları oluşur. Methemoglobin, deri mukoza, parmak tırnaklarında siyanoz, akut aşırı doz veya yüksek dozların uzun süreli kullanımı karaciğer hasarı (parasetamol aşırı dozunda doza bağlı bir komplikasyondur. 12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.10 g'ın üzerinde alan yetişkinlerde toksisite görülmesi muhtemeldir.), SSS stimülasyonu, daha sonra depresyon, stupor, hipotermi, çabuk soluma, düzensiz hızlı ve zayıf nabız, düşük kan basıncı, dolaşım yetmezliği, koma, hepatik nekroz, sarılık, geçici azotemi, renal tübüler nekroz, hipoglisemi, metabolik asidoz, serebral ödem görülebilir. İlaç henüz alınmışsa, İpeka şurup ile kusturma veya gastrik aspirasyon ve lavaj yapılmalıdır. Antidot olarak 16 saat içinde asetil sistein verilmelidir. Aktif kömür ve toz katartikler, oral verilen asetil sisteinin absorpsiyonunu azaltabileceğinden bu maddelerin uygulanmasından kaçınılmalıdır. Hemodiyaliz, hemoperfüzyon yapılabilir. Peritoneal diyaliz etkisizdir.

İlaç Barkodu *8699560010370* 

Etken Maddesi
Paracetamol 

PAROL 500 MG 20 TABLET 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

INSOMIN


İlaç Formülü

Bir draje, 50 mg Opipramol Dihidroklorür (etken madde), Titan Dioksit, FDC Yellow 6, Ponceau 4R (boyar madde); Şeker (tatlandırıcı) içerir.

Farmako lojik Ö.

Kontrendikas yonları

Opipramol, dibenzazepin grubu ilaçlara karşı oluşmuş aşırı duyarlılık durumlarında, dekompanse kalp yetmezliğinde, akut miyokard enfarktüsünde kontrendikedir. Diğer trisiklik arıtidepresanlardan daha az antikolinerjik etkiye sahip olmakla birlikte, glokom, prostat hipertrofisi ve epilepsi durumlarında kullanılmamalıdır.

Etkileşim ler

MAO inhibitörleri ile kullanılmamalı ve iki tedavi arasında en az 14 günlük bir geçiş dönemi bırakılmalıdır. Merkezi sinir sistemi depresanları ile antikolinerjiklerin etkisini güçlendirebilir. Insomin Draje ile tedavi sırasında alkol alınması önerilmez.

Dozu Kullanma

Hekim önerisine göre kullanılır. Genelde uygulanan doz: Yetişkinler için günde 3 kez 1 drajedir. Beş yaşından büyük çocuklarda kg başına 3-4 mg olacak şekilde hesaplanarak verilir. Ancak opipramolün pediatrik kullanımına ait deneyimler çok azdır. Insomin Draje en az 2 hafta süre ile kullanılmalıdır. Onerilen ortalama süre 1-2 aydır. DOZ AŞIMI: Aşırı dozda alındığında sersemlik, bitkirılik, huzursuzluk, konvülsiyon, ataksi, uykusuzluk, aritmi, taşikardi, solunum depresyonu, kardiyak iletim bozukluğu geçici konfüzyon ve artan anksiyete gibi belirtiler görülebilir. Bu durumda hastanın midesi boşaltılır ve en yakın bir yataklı tedavi merkezine nakledilir.

İlaç Barkodu *8699772120263* 

Etken Maddesi
Opipramol 

INSOMIN 50 MG 30 DRAJE 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

SUDAFED ( Şurup )

İlaç Formülü

Bir ölçek (5ml) 30mg psödoefedrin HCl içerir. Yardımcı maddeler: Şeker, metil paraben, sodyum benzoat, ponceau 4R, ahududu esansı.

Farmako lojik Ö.


Farmakodinamik özellikleri: Psödoefedrin, direkt veya indirekt sempatomimetik aktiviteye sahiptir ve etkili bir üst solunum yolları dekonjestanıdır. Psödoefedrin, sistolik kan basıncının yükseltilmesinde ve taşikardi yaratılmasında efedrinden önemli oranda daha az etkilidir ve merkezi sinir sisteminin uyarılmasında da etkisi daha düşüktür. Psödoefedrin, 4 saat süren dekonjestan etkisine 30 dakika içinde ulaşır. Farmakokinetik özellikleri: 

Absorpsiyon:Psödoefedrin, oral alımı takiben bağırsaklardan absorbe olur. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde, 60mg psödoefedrinin verilmesi yaklaşık 1.5 saat sonra (Tmax) yaklaşık 180 ng/ml’lik bir doruk plazma konsantrasyonu (Cmax) yaratmıştır. 

Dağılım: Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) 2.8 l/kg’dır. 

Metabolizma ve Eliminasyon: Psödoefedrin: Plazma yarılanma ömrü yaklaşık 5.5 saattir Psödoefedrin karaciğerde N-demetilasyon yoluyla aktif bir metabolit olan norpsödoefedrine kısmen metabolize olmaktadır. Psödoefedrin ve metaboliti idrar ile atılır, dozun %55 ile 90’ı herhangi bir değişikliğe uğramadan atılır. Psödoefedrinin toplam vücut klerensi (Cl/F) yaklaşık 7.5 ml/dak/kg’dır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.13 saat–1 ‘dir. İdrar asitlendiğinde psödoefedrinin idrar ile dışarı atılma hızı artar. Bunun tersine idrar pH’sı arttıkça idrar ile dışarı atılma hızı azalır. Böbrek yetmezliğinde farmakokinetik: Sudafed şurup ile böbrek yetmezliğinde yapılmış spesifik çalışma yoktur. Ancak çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda 60 mg psöefedrin+ 8 mg akrivastin kapsüllerinin (Duact kapsül) tek doz uygulamasını takiben orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı gönüllülere nazaran psöefedrin Cmaks değeri 1.5 misli artmıştır. Tmaks değeri böbrek hastalarında değişmemiştir. Yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülere nazaran hafif ve şiddetli böbrek yetmezliğinde sırasıyla 3-12 misli artmıştır. 

Karaciğer yetmezliği olanlarda veya yaşlılarda Sudafed Ekspektoran ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. Yaşlılarda 60 mg psöefedrin+ 8 mg akrivastin kapsüllerinin (Duact kapsül) alımını takiben yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülere nazaran 1.4 misli artmıştır.

Kontrendikas yonları

Sudafed şurup psödoefedrin veya ilacın bileşenlerine aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir. Ciddi hipertansiyon ve şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda kontrendikedir. Sudafed şurup daha önceki 2 hafta içinde monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) almış veya almaya devam eden hastalarda kontrendikedir. Sudafed ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Etkileşim ler

Sudafed Şurup’un, trisiklik antidepresanlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir. (Bakınız Kontrendikasyonları) Psödoefedrin içermesinden dolayı Sudafed Şurup, bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. (Bakınız Uyarılar/Önlemler)

Dozu Kullanma

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) 

12 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinlerde: Günde 3-4 kez 10ml (2 ölçek). Maksimum günlük doz:40 ml (240 mg psödoefedrin hidroklorür ) 

6-11 yaş: Günde 3-4 kez 5ml (1 ölçek). Maksimum günlük doz: 20 ml (120 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2-5 yaş: Günde 3-4 kez 2.5ml (1/2 ölçek)(15 mg psödoefedrin hidroklorür ve 50 mg guaifenesin). Maksimum günlük doz: 10 ml (60 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2 yaşın altındaki çocuklar:2 yaşın altındaki çocuklara doktora danışmadan verilmemelidir. 

6 aylıktan 2 yaşa kadar olan çocuklar: Günde 3-4 kez 1.25 ml (¼ ölçek) Maksimum günlük doz: 5 ml (30 mg psödoefedrin hidroklorür ) 

Yaşlılarda: Sudafed Şurup’un yaşlılarda etkileri henüz bilinmemektedir. Deneyimler, normal yetişkin dozunun yeterli olduğunu göstermektedir; ancak böbrek ve/veya karaciğer fonksiyonunun izlenmesi tavsiye edilir. Ciddi bir bozukluğa rastlandığında dikkatli olunmalıdır. 

Karaciğer yetmezliği: Deneyimler normal yetişkin dozunun yeterli olduğunu göstermektedir; ancak şiddetli hepatik yetmezlikte (Child Pugh C) dikkatli olmalıdır. 

Böbrek yetmezliği: Orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalık da varsa dikkatli olunmalıdır (Bakınız Farmakokinetik Özellikleri). 

Doz Aşımı: Semptomlar ve belirtiler: Sudafed Ekspektoran’ın akut aşırı dozajında, önerilen dozlarında görülen yan etkilere ilaveten titreme, konvülsiyonlar, irritabilite, aşırı huzursuzluk, palpitasyonlar, hipertansiyon görülebilir. Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekebilir. İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması için asit diürezi yapılabilir. Ancak bu prosedürün sağlayacağı terapötik yarar açık değildir. Aşırı dozajda diyalizin değeri bilinmemektedir; ancak 60 mg psödoefedrin+8 mg akrivastin içeren preparatın 4 saatlik hemodiyaliziyle toplam vücut psödoefedrin miktarının %20’si uzaklaştırılabilmiştir. 

Saklama Koşulları: 25 ºC’ın altında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

İlaç Barkodu *8699522571253* 

Etken Maddesi
Pseudoephedrine HCl 

SUDAFED 30 MG 150 ML ŞURUP 
Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

Template by Themes Blogger